Kore'nin askerden arındırılmış bölgesinde birbiri ardına kayıp ve ölüm vakaları gerçekleşir. Güney Kore, Yüzbaşı Jo Jin-Ho ve yardımcı lider olarak Üsteğmen Shin Yoo-Hwa liderliğinde bir birim oluşturur. Onlara, olayların arkasındaki gerçeği bulmak için sadece 24 saat verilmiştir. Takım üyeleri kanıt bulmuştur ama bir şeyler doğru gelmiyordur.
Paulette emlakçılığa yeni başlamış bir ev hanımıdır. Anlaşma yaptığı müşterilerden birinin dolandırcı olduğunu farketmesiyle başına büyük bir bela alacaktır.
Qing Hanedanı'nın, Mançu yönetimindeki döneminde, İmparator Yong Zheng'in muhalifleri ortadan kaldırmak için gizlice kurduğu Guillotines, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir suikast ekibi olarak öne çıkıyor. İmparatorun bu özel ekip için beslediği güven ve destek, herkes tarafından takdir edilecek kadar büyüktü. Ancak, İmparator Qian Long'un tahta çıkması ve batıya olan ilgisinin artmasıyla birlikte Guillotines, artık eski önemini yitirdi ve İmparator tarafından gereksiz görüldü. Yeni rejim altında, İmparator Qian Long, gücünü pekiştirmek ve Han Çinlileri'ni kontrol altında tutmak için Guillotines'i kullanarak zulüm ve korku salmaya devam etti. Bu karanlık dönemde, insanların özgürlükleri ellerinden alınırken, Guillotines'in güçlü ve acımasız hikayesi hala anlatılmaktadır.
Genç bir çiftin romantik kamp kaçamağı akıl almaz bir yaşam mücadelesine dönüşecek! Sam ve Ian şehir hayatından bunalıp gözden uzak bir plajda hafta sonunu geçirmeye giderler. Önce terk edilmiş bir kamp alanına rastlarlar ardından da yapayalnız bir çocuğa. Çocuğun travmatik bir olay geçirdiği her halinden bellidir. Ne olduğunu anlayamadan kana susamış iki psikopat çıkagelir ve ortalık karışır.
1951 yılında, New Jersey’den gelen, işçi sınıfına mensup olan Marcus Messner Yahudi bir öğrencidir ve Yahudi inançlarına uygun kasaplık yapan mütevazı bir babanın oğludur. Marcus, küçük ve muhafazakâr Ohio kolejinde okumak için evden ayrılır. Kolejde anti-Semitizm, cinsel baskı ve devam eden Kore Savaşına karşı mücadele eder. Burada Marcus kendini bulacaktır. “Indignation” filmi, Philip Roth’un 2008 yılında yayınlanan romanından uyarlanmıştır.
Kabil'in soyundan gelen insanoğlu, kuşaklardır Yaradan'ın çizdiği iyilik yolundan sapmış, dünyanın tüm güzelliklerini ve nimetlerini sonuna kadar emip tüketerek yeryüzünü yaşanmaz hale getirmiştir. Dahası bir parça et için her türlü ahlaksızlık, hırsızlık, cinayet ve kaos normal hale gelmiştir. İnsanlığın bu sefil hali karşısında Nuh rüyasında, Yaradan'ın kendisini yaşanacak büyük bir tufana karşı uyardığını görür. Yaradan ondan büyük bir gemi inşa etmesini ve yeryüzünde yaşayan tüm hayvan cinslerinden bir çift almasını emreder. Bu gemi aynı zamanda ailesinin de tek kurtuluşu olacaktır. Tufanın yaklaşmakta olduğunu öğrenen sapkın insanoğlu ise geminin içine girmek için Nuh'a karşı saldırıya geçecektir....
Nitram, 1990'ların ortalarında annesi ve babası ile birlikte Avustralya'nın banliyölerinde yaşayan genç bir adamdır. Asla uyum sağlayamadığı için tecrit ve hüsran dolu bir hayat yaşayan Nitram, beklenmedik bir şekilde münzevi bir mirasçı Helen ile arkadaş olur. Ancak bu ilişki trajik bir sonla karşılaştığında ve Nitram'ın yalnızlığı ve öfkesi büyüdüğünde, felakete yol açan olaylar yaşanmaya başlar.
Max, yaşıtlarından çok farklı bir çocuktur. Sporla değil sihirle ilgilenir, hoşlandığı kız, okulun en popüler kızı Traci'dir ve onunla tek kelime bile konuşamamaktadır, ve en önemlisi de hayaletlerle konuşabiliyordur. Bir gün evlerine iki tane hayalet dadanınca önce bir sorunu olduğunu düşünür. Ama hayaletler onunla bir anlaşma yapacaktır. Eğer Max onlara, ailelerinin kaybolmasının gizemini çözmekte yardımcı olursa, onlar da Max'i okulun en popüler çocuğu yapacaklardır
Yıldız bir oyun kurucu olan LeMarcus James ve takım arkadaşı Emmett Sunday, kolej futbolu ulusal şampiyonluk maçından üç gün önce, okulları için bedenlerini ve sağlıklarını tehlikeye atan öğrenci-sporculara eşitlik, saygı ve adil ücret sağlanana kadar rekabet etmeyeceklerini bildirerek grev çağrısında bulunur. Milyarlarca dolar tehlikedeyken baş antrenörleri ve onların çeşitli paydaşlar, geçerli üniversite atletizm sistemini korumak veya yok etmek için zamana karşı savaşmak zorunda kalır.
"My Beautiful Broken Brain" adlı şahane film, beyin kanaması sonrasında kişisel bir yolculuğa çıkan 34 yaşındaki Lotje Sodderland'ın beyninin derinliklerine, kompleksitesine, hassasiyetine ve mucizesine dair bir destan niteliğinde bir anlatı sunuyor. Lotje, bilincini kaybettiğinde, kendisini tamamen yabancı bir dünyada buldu. Kelimelerin anlamları kaybolmuş, duyusal algısı ise tanınmayacak şekilde değişmişti. Bu zorlu gerçekliğe uyum sağlamaya çalışırken, beyin fonksiyonlarının yeniden kazanılıp kazanılamayacağına dair umutsuz bir arayışa girdi. Ancak, bu film sadece bir kişinin hayatındaki mücadeleyi anlatmıyor. Aynı zamanda, beyin fonksiyonlarının yeniden kazanılması için yapılan öncü bilimsel araştırmaların gerçek hikayesini de sunuyor. Bu bilimsel çalışmalar, beynin nöroplastisitesini ve yenilenme kapasitesini keşfetmek için yapıldı ve sonuçları tahmin edilemeyen bir deneyim sunuyor.