Bandit, Kanada'nın en büyük hırsızı haline gelen Amerikalı Gilbert Galvan Jr.'ın gerçek hikayesini konu ediyor. Bir suçlu, Michigan hapishanesinden kaçtıktan sonra yeni bir kimliğe bürünür. Artık özgürlüğüne kavuşan suçlu, yeniden eski yaşantısına geri döner ve 63 banka ve kuyumcu soyar.
Kaderin bir cilvesi Charlotte ve Jackie'nin ailelerini Noel için bir araya getirince Charlotte eski arkadaşının kusursuz görünen hayatının gerçek olamayacağını kanıtlamaya koyulur.
Tek eğlencesi kendisinden bıkmış komşularını eleştirmek ve acımasızca yargılamak olan huysuz dul Otto Anderson’un dayanılmaz hikâyesini anlatıyor. Otto’nun yan dairesine hayat dolu genç ve neşeli bir aile taşındığında, Otto dişine göre bir rakiple, kıvrak zekâsı ve ağzı burnunda karnı ile Marisol ile karşılaşıyor. Marisol ve Otto’nun arasında Otto’nun hayatını ters yüz edecek bir dostluk başlıyor.
David Baldacci'nin aynı adlı romanından uyarlanan bu filmde hikâye, 1940'ların sonlarında Virginia'nın kırsal bir bölgesinde geçiyor ve genç bir kız olan "Little" Louisa May'in etrafında şekilleniyor. Louisa, ailesinin trajik bir kazada kaybı sonrası büyükannesinin yanına taşınmak zorunda kalır. Burada, yeni bir yaşam kurmaya çalışırken, büyükannesi ile olan bağı derinleşir. Louisa'nın hayalleri, büyükannesinin bilgeliği ve çevresindeki insanların etkisiyle birleşerek onu güçlü bir birey haline getirir.
Gizli bir yeteneği olan genç bir balıkçı, bir müzik yapımcısı tarafından keşfedildiğinde, kendisini yıldızlığa ve aşka açmaya hazır olup olmadığına karar vermelidir.
Harry Potter, muggle (büyücü yada cadı olmayan insanlar) amcası ve halasıyla sıradan ve zorluklarla dolu bir hayatı yaşarken, yılanlarla konuşabildiğinin, kızgınlık öfkesi sırasında eşyaları hareket ettirebildiğinin farkına varacaktır. Hogwarts Büyücülük ve Cadılık Okulu'ndan kabul edildiğini belirten mektup ise hayatının sıradanlığını değiştirecektir. Artık o bir büyücü adayıdır.
Her şeyi sadece çizerek hayata geçirebilen maceracı Harold büyüyüp kendini kitabın sayfalarından uzaklaştırıp fiziksel dünyaya geçer. Bu geçiş onu gerçek hayat hakkında öğreneceği çok şey olduğunun farkına varmasına neden olurken, güvenilir mor tebeşirinin mümkün olduğunu düşündüğünden daha fazla şamataya yol açabileceğini de gösterir. Sınırsız hayal gücünün gücü yanlış ellere geçtiğinde hem gerçek dünyayı hem de kendi dünyasını kurtarmak için Harold ve arkadaşlarının tüm yaratıcılığını kullanması gerekecektir.
Üç modern çift, ebeveynliğin öngörülemeyen arazisinde gezinirken ilişkileri ve zorlu kariyerleri dengeliyor.
Profesyonel bir suçlu ve tam anlamıyla bir kaybeden olan John Lyshitski sonunda onu hapishaneye gönderen hakimden intikam almanın bir yolunu bulur: oğlu Nelson Biederman IV’ı izleyecek ve bir süre içeride rahatça kalabilecektir. Bu arada Nelson yalnışlıkla hapse gönderilir. Bu durumdan çok memnun olan John yeni hücre arkadaşının rahat edebilmesi için elinden gelen herşeyi yapacakdır. Oyun başlar! Hapishanede hayat çok korkutucu, yemekler de çok kötüdür. Üstüne üstlükde mayfa babası Big Barry, hapse yeni gelen bu genç adamla “özel bir arkadaşlık” kurmak istemektedir. Bu sayede Nelson hapishanenin ilk altın kuralını öğrenir: ASLA SABUNU YERE DÜŞÜRME!
60’ların sonu, dokuz yaşındaki Johanna yaşadığı küçük Avusturya kasabası Wels’te Katolik olarak yetiştirilmektedir. Bir gün büyükannesinden ailesinin geçmişine dair önemli bir sır öğrenir: Aslında Yahudi olduklarını. Hayatı bir anda kötü yönde değişmeye başlar ve kısa sürede kasabada yaşayanların gerçek yüzüyle tanışır. Fakat Johanna dürüstlüğünden geri adım atmamaya kararlıdır.