A Different Man, yüzü için rekonstrüktif cerrahi operasyonları geçiren ve kendi hayatından uyarlanan bir tiyatro oyununda kendisini canlandıran aktöre takıntılı hale gelen bir adamın hikayesini konu ediyor.
Altan, eşi öldükten sonra oğlu Can ile birlikte, kendilerine hayatın zorluklarına dayanabilecekleri küçük bir dünya kurmuş, düştükleri en zor durumda bile bunu bir oyuna çevirebilen ve en trajik anda dahi etrafındakileri güldürebilen bir babadır. Belediyede çöpçü olarak çalışan Altan, İstanbul’un zengin semtlerine komşu bir gecekondu mahallesinde oğlu Can ile yaşamaktadır. Can’ın ise bütün dünyası çizgi romanlardır. Günün birinde Can’a dördüncü evre kalp yetmezliği teşhisi konması Altan’ın dünyasını başına yıkar. Can’ın tek şansı kalp naklidir ve onun yaşında bir çocuk için donör bulmak oldukça güçtür. Bundan sonra Altan’ın yapabileceği tek şey Can’ı mutlu edip moralini yüksek tutabilmektir. Altan, Can’ı mutlu etmenin yolunu çizgi romanlarda bulur.
Sir Nicholas "Nicky" Winton (Johnny Flynn), genç bir Londralı borsacı, İkinci Dünya Savaşı'ndan önceki aylarda 669 çocuğu Nazilerden kurtardı.
Aralık 1938'de Prag’a giden Nicky, Almanya ve Avusturya’daki Nazi yükselişinden kaçan ailelerin zor koşullar altında, barınaksız, yiyeceksiz ve Nazi işgali tehdidi altında yaşadığını gördü. Bunun zamana karşı bir yarış olduğunu hemen anladı. Sınırlar kapanmadan önce, o ve ekibi kaç çocuğu kurtarabilecekti?
Tam 50 yıl sonra, 1988’de, artık Anthony Hopkins tarafından canlandırılan Nicky, İngiltere'ye götüremediği çocukların akıbetini düşünerek kendini suçlamaktadır. Daha fazlasını yapamadığı için vicdan azabı çekmektedir. Ancak, BBC’nin That’s Life! adlı televizyon programında, kurtardığı çocuklardan bazılarıyla - artık yetişkin olmuş halleriyle - beklenmedik bir şekilde karşılaşınca, içinde yıllardır taşıdığı suçluluk duygusuyla yüzleşmeye başlar.
Evden kaçan yetim bir genç kız, küçük erkek kardeşini aramak için tatlı ama gizemli bir robot ve eksantrik bir serseri ile ABD’nin batısına doğru tuhaf bir yolculuğa çıkar. Devasa savaş dronları, çökmekte olan toplumun diğer teknoloji çöpleriyle birlikte kırsala dağılmış hâldedir. Arabaları kıtanın ucuna doğru ilerledikçe pencereden dış dünya kendisini daha hızlı göstermeye başlar; sanki ufkun öte tarafında medeniyet kaçınılmaz olarak çökmeye başlamıştır.
İkiz kardeşler Hal ve Bill, çocukluklarında karşılaştıkları lanetli bir oyuncak maymunun peşlerini bırakmadığını keşfederler. Oyuncak maymun, onu eline geçiren her kişiye dehşet ve ölüm getirirken, kardeşler hem geçmişlerinin karanlık sırlarıyla hem de bu uğursuz mirasla yüzleşmek zorundadır. Yıllar sonra tekrar bir araya geldiklerinde, masum bir çocuğun hayatını kurtarmak için bu laneti durdurmaya çalışırlar.
Liban uçurumun eşiğindeyken işten çıkarılmış iki kimyager, Khattar ve Anaïs, sıra dışı bir deney yapmaya karar verir: hayatta kalmak için insan etiyle beslenmek. Ancak bir gün Anaïs ortadan kaybolur ve Khattar kendini, insan eti ithalat-ihracatı karşılığında yüksek teknoloji keskin nişancı silahlarının ticaretinin yapıldığı karanlık bir ağın içinde bulur.
Sert mizaca sahip evsiz bir kadın, iki asırlık çetenin kan davası kaldığı evin kapısına dayandığında hayatta kalmak için savaşmak zorunda kalır.
Gizemli bir depoda, bir içerik üreticisi bir zaman yolculuğu deneyini belgeler ve bu sırada, çaresiz arayıcıların gizemli bir zaman portalının hayat değiştiren gücünü kullanmak uğruna her şeyi riske attıkları tehlikeli bir yolculuk ortaya çıkar.
"Mooshum ve Kookum'u, yani büyükanne ve büyükbabasıyla birlikte Peguis First Nation topluluğunda geçirdiği huzurlu çocukluğu, Aberdeen’in sürekli partileyen ve sorumsuz ebeveynleri nedeniyle yavaş yavaş yok olur. Artık yetişkin olan Aberdeen, Winnipeg’de halka açık banklarda uyuyarak hayatta kalmaya çalışmaktadır. Hayatındaki son sağlam temeller de sarsılmaya başlar — güvenilir kardeşi Boyd hastalanır ve Aberdeen’in torunlarını koruyucu aile sistemine vermek zorunda kalır. Ardından, kimliğini de kaybeder."
Jeremy Chue, kusursuz bir genç gibi görünmektedir. Yetenekli, mükemmel notlara sahip, varlıklı bir aileden geliyor ve Washington, D.C.'de prestijli bir özel okulda okuyor. En azından dışarıdan bakıldığında öyle. Ancak ikiz kardeşini bir toplu silahlı saldırıda kaybettikten sonra, Jeremy kendi adaletini sağlamaya karar verir—bir öğretmeni rehin alarak Amerika’ya asla unutamayacağı bir ders vermeye hazırlanır.