Daniel ve Marsilya polisinden oluşan neşeli grup, başka bir maceraya atılmak üzere bir araya geliyor. Bu kez Noel Baba kostümleriyle dolaşan Noel Baba çetesinin peşine düşülüyor. Böylece Emilie, yeniden Daniel'i baştan başa değişen Peugeot 406'sıyla suçluları adalete teslim etme görevine katıyor. Marsilya'dan Tignes'e, Cannebiere'den kayak pistlerine...
Emily, öğrenci borçlarını ödemeye çalışan genç bir kadındır. Geçmişten küçük bir sabıka kaydı bulunduğu için bir türlü kurumsal iş dünyasında iş bulamayan Emily'nin bir an önce iş bulması gerekmektedir. Bu yüzden farklı yöntemlere başvurmaya karar verir. Bir yer altı suç çetesine katılan Emily, kredi kartı dolandırıcılığı yapacaktır.
Günün birinde babasından kendisine lüks bir yatın miras kaldığını öğrenen genç kız; bir gece bu yatta parti yapmaya karar verir. Ancak sabah uyandığında yatın içerisinde üç hırsızla karşılaşan Bella, hayatının savaşını vermek üzeredir.
Kalbi kırık bir nedime, arkadaşının düğününü organize ederken aşkta ikinci bir şans yakalar. Tabii zalim eski nişanlısı her şeyi berbat etmezse.
Bir süre önce kanser hastası olduğunu öğrenen Ben Perez (Paul Bartel)’in sağlığı, son günlerde çok daha kötü bir hal almıştır. Küçük kardeşini böyle görmeye dayanamayan ağabey Leo (Kev Adams) ise bu zorlu günlerde onu mutlu edebilmek amacıyla kardeşinin bir hayalini gerçekleştirmeye karar verir. Bunun ardından en yakın arkadaşları Franck (John Eledjam) ve Lounes (Majid Berhila) ile bir araya gelen genç adam, hiç kimselerin beklemeyeceği son derece garip bir plan yapar.
Kardeşinin hayalini gerçekleştirebilmek için sahte bir soygun düzenlemeye karar veren Leo, her ne kadar henüz farkında olmasa da; başına büyük bir iş almıştır. Çünkü soygun günü geldiğinde evdeki hesap, hiç de çarşıya uymayacaktır. Büyük gün geldiğinde başlarda işlerin yolunda olduğunu düşünseler de kısa süre sonra bu üç kafadar, aslında yanlış bankaya geldiklerini fark eder. Ancak tek sorun bu değildir. Sahte soygun düzenlemek amacıyla güne uyanan Leo, Franck ve Lounes; gerçek bir soyguna tanıklık etmek üzeredir.
İki gazeteci ve iki gazi, savaşın karmaşıklığını keşfetmek için bir araya geliyor. Birleşik deneyimleri ve bakış açıları aracılığıyla, çatışmanın bireyler, topluluklar ve uluslar üzerindeki etkisine ışık tutmaya çalışıyorlar. Bu arada, Afgan Savaşı'nda görev yapan dört gazi, Amerika Birleşik Devletleri'ni trenle dolaşarak benzersiz bir yolculuğa çıkar. Rayların izini sürerken, orduda geçirdikleri zamanı derinlemesine düşünürler, dostluk, fedakarlık ve kayıp hikayelerini paylaşırlar. Yol boyunca, Amerika'da var olan çeşitli bakış açıları ve gerçekler hakkındaki anlayışlarını derinleştirerek, diğer gezginler ve topluluklarla da ilişki kurarlar. Bu savaş keşiflerinin her ikisinde de, çatışmanın maliyeti ve orduda görev yapanların karşılaştığı süregelen zorluklar hakkında önemli sorular gündeme geliyor.
Cesur bir cadı avcısı olan Kaulder, Kraliçe Cadı ve takipçilerini öldürmeyi başarır. Ancak Kraliçe ölümünden hemen önce Kaulder'i ölümsüzlükle lanetlemiş, karısı ve çocuklarını da ebediyen ondan ayırmıştır. Türünün kalan tek örneği olan Kaulder yüzyıllarını cadı avlayarak geçirir. Kraliçe Cadı habersizce dirilip intikam için katilinin peşine düşene kadar her şey yolundadır. Kraliçe, Kaulder'in peşine düştüğünde ise insan ırkının kaderini tayin edecek olan bir savaş başlayacaktır.
Genç bir öğrencinin yardımıyla Batı Cephesi’t-ndeki ABD Askeri Akademisi’nde meydana gelen gizemli cinayetleri çözmeye çalışan kıdemli bir dedektifin hikâyesini konu ediyor. Dedektif Augustus Landor (Christian Bale), daha sonra dünyaca ünlü bir yazar olacak olan detay odaklı öğrenci Edgar Allan Poe’dan (Harry Melling) yardım alarak bu cinayetleri araştırır.
Hayatta yenilgiye uğramış bekâr bir anne, bir çaresizlik anında giyinip kuşanıp (pek de mükemmel olmayan) mükemmeliyetçi ağabeyiyle Vasa kayak yarışına katılmaya karar verir.
Finney Shaw, 13 yaşında utangaç ama zeki bir çocuktur ve sadist bir katil tarafından kaçırılıp, çığlık atmanın pek işe yaramadığı ses geçirmez bir bodruma kapatılır. Duvarda bağlantısı olmayan bir telefon çalmaya başladığında Finney, katilinin önceki kurbanlarının seslerini duyabildiğini fark eder. Kendi başlarına gelenlerin, Finney’nin başına gelmemesi konusunda kesin kararlıdırlar.