Bazı filmlerde ise aşıların dünyayı kurtardığı anlatılmaktadır. Ancak gerçek sanat zaman alır. Gerçek sanatın oluşturulması ve programlanması devasa bir veri akışıyla birlikte birçok dramatik çekim gerektirmekte, ortaya çıkan bu karışık verilerin derlenmesi, derlenmesiyle değer yaratan bir yapımın oluşturulması ve nihayetinde değere kavuşmuş olan yapımın izleyiciye doğru bir şekilde sunulması gerekmektedir. Ama özünde sanatı sanat yapan ve ona değer katan şey, insanların bir sanat eserine bakarken kendilerinden bir parça bulup bulamamaları, izledikleri sanat yapımının kendilerine dokunarak birtakım duyguları harekete geçirmesidir. Together isimli yapım, covid virüsü konusunda bu zorluğu başarmış ilk yapım olma niteliğindedir.
Yapımda ilişkileri halihazırda sallanmakta olan bir çiftin karantinaya birlikte girmeleriyle aynı ortamda vakit geçirmek zorunda kalmaları anlatılır. Yapım tek bir evin içinde çekilmiştir. James McAvoy “Erkek” karakteriyle, Sharon Horgan “Kadın” karakteriyle ve Samuel Logan “Artie” karakteriyle yer almaktadır. Erkek ile aynı ortamda kalmak istemeyen kadın, pandeminin ve karantinanın başlamasıyla bir bakım evine sığınmak ister. Ancak kadının çocukları bir bakım evinin güvenli olmadığını ve herkesin karantinada olduğundan dolayı bakım evinde yalnız kalacağını, aynı zamanda bakım evinin virüs yuvası olabileceğini söyleyerek kadını erkek ile kalmaya ikna ederler.
Titanic milyonların gönlünde taht kurmuş bir yapımdır. Filmde batan Titanic’in üzerinden yaklaşık 110 yıl geçmiştir. Yaşanan facia anılarını hala yüz üstünde tutuyordur. Lakin orijinal gemiye dair hiçbir şey kalmamıştır. Sadece kalıntılar ve enkaz vardır. Oda denizin çok derinliklerinde kalmıştır artık. Bir gün bir ekip Titanic’in battığı enkaz bölgesine gitmek isterler. Denizin derinliklerinde başta her şey normal ilerlerken birden işler ciddileşmeye başlar. Bazı karanlık güçler denizin yüzeyinde kendilerini göstermeye başlarlar. Peki okyanusun ortasında kalan insanlar ne yapacaklar? Yeniden bir Titanic faciasının yaşanmasını engelleyebilecekler mi? Yoksa benzer bir facia yıllar sonra tekrar kendini gösterecek mi? Ekibin planı ne olacak? Onların gemisinin de kaderi ilk Titanic gibi mi olacak?
İnternette flört söz konusu olduğunda, bir kaydırma hayatınızın kaymasına neden olabilir. Kendisini zengin bir iş insanı olarak tanıtan adam, etkilediği kadınları rüya gibi bir ilişkinin içinde olduğunu düşündürür. Ancak kadınlar, çok geçmeden kendilerini korkunç bir kabusun ortasında bulur. Adam, baştan çıkardığı kadınları dolandırarak milyonlarca dolarlık bir servet edinir.
Anna Mae Bullock yani tüm dünyanın tanıdığı ismiyle Tina Turner, herkesin onu solo bir şarkıcı Kraliçe olarak tam olarak tanımasından önce Ike & Tina Turner Revue'nin lider şarkıcısı olmuştur. Ike Turner ile birlikte sahnelere çıkan Tina, ile olarak Ike Turner'ın, Kings of Rhythm şarkısı ile 1957’de sahne almıştır. Boxtop’daki ilk kaydı ise Little Ann takma ismi ile yapıldı. Bundan tam üç yıl sonra ise Tina, 1960 yılında ilk defa Tina Turner adı ile ve A Fool şarkısı ile tanıtıldı. Ike ve Tina Turner bundan sonra uzun yıllar birlikte şarkı söylemeye devam etseler de 1976 yılında bir grup olarak tamamen ayrılmışlardı. Fakat bu süre zarfında ikili Nutbush City Limits, River Deep – Mountain High, It's Gonna Work Out Fine ve de Proud Mary gibi hit parçaları da yaratmayı başarmışlardı.
11 yaşındaki bir çocuk, şehirdeki en iyi dedektif olduğuna inanır ve en iyi arkadaşı olan 1.200 kiloluk hayali bir kutup ayısı olan Total Failures ajansını yönetir.
Genç bir kadın olan Emma, bir odanın içinde ölü kocasına kelepçelenmiş bir halde hapis olarak kalır. Bu tuhaf durum, bir intikam planının parçasıdır. Odaya iki kiralık katil gelmek üzeredir ve Emma onlar gelmeden kelepçelerinden kurtulmak zorundadır.
On yıl sonra tekrar bir araya gelmek zorunda kalan iki uyumsuz polis, büyük bir komplonun tehdit ettiği bölünmüş bir Fransız kasabasında işlenen cinayeti araştırır.
Özel bir zihin dedektifi olan Nick Bannister, müşterilerinin karanlık ve çekici kayıp hatırlarında gezinir. Miami’nin batık kıyılarında yaşarken yeni müşterisi Mae ile hayatı sonsuza kadar değişir. Basit bir kayıp ve bulma meselesi tehlikeli bir saplantıya dönüşür. Banister, Mae’nin ortadan kaybolmasının ardındaki gerçeği bulmaya çalışırken vahşi bir komployu açığa çıkarır. Artık şu sorunun yanıtını bulmak zorundadır: Sevdiklerinize ulaşmak için ne kadar ileri gidersiniz?
Patrick DeWitt’in aynı adlı kitabından uyarlanmış olan filmde, Manhattan sosyetesinden ünlü bir sima olan Frances Price’ın, ölen kocasının servetini tüketmesi ve kalan her şeyi nakde çevirdikten sonra günlerini geçirmek için kocasının adeta yeniden vücut bulmuş hali olan oğlu Malcolm ve kedisi ile birlikte Manhattan'dan Paris'te küçük bir daireye taşınmasının hikayesi anlatılıyor
Yıl 1722, çılgın bir fırtınada bir grup korsan zaman yolculuğu yaparak günümüze gelirler. Bu korsanlar, Kaptan Kidd'in gömülü hazinesinin haritasını bir başka korsan Malcolm McDowell'dan çalmıştır. Dört küçük çocuk bu haritayı bulur ve hazineyi kendi başlarına aramaya karar verirler. İpuçlarını takip ederek kayıp parçaları bir araya getirirler.