Pakistan kökenli ünlü bir İngiliz rapçi, ilk dünya turu öncesinde ağır bir hastalığa yakalanır. Bu hastalık, büyük çıkışının sona ermesine sebep olur.En iyi İngiliz filmi dalında Bafta'ya aday gösterilen ve prömiyerini yaptığı Berlin'de yönetmeni Bassam Tariq'a Fipresci ödülü kazandıran yapımda, 'The Long Goodbye' adlı kısa filmle Oscar'a layık görülen Riz Ahmed yine dört dörtlük bir performans sergiliyor
Filozof Ken Wilber ile Treya, 1980’lerin ortalarında tanışır. Birbirlerine aşık olan Ken ve Treya arasında güzel bir ilişki başlar. Beraberliklerini evlilikle devam ettirmek isteyen çift hazırlıklara başlar. Ancak evlenmeden bir ay önce beklenmedik bir haber onların hayatını derinden etkiler. Doktorlar Treya’ya meme kanseri teşhisi koyar. Hastalıkla birlikte mücadele eden çift, bu süreçte maneviyata yönelir.
Geordie yıllardır yan dairedeki Max isimli güzel kız aşıktır. Tam işler yoluna gitmeye başladığında hayatının şoku ile karşılaşır. Max 1 sene önce hastalanmıştır ve gözlerini bu hayata kapatmıştır. Hayalindeki o muhteşem kadın bir hayaletten mi ibarettir ?
Filmin diğer başrolü olan Diego, tıpkı Clara gibi öfke problemleri yaşamaktadır. Diego büyük bir restoranda şef olarak çalışmaktadır. Bu büyük restoranın stresli ve aceleci mutfağı Diego’da stres bozukluklarına yol açar. Restoranda her kafadan ayrı bir ses çıktıkça Diego ne yapacağını şaşırır ve oldukça sinirlenir. Diego, yine restorandayken, daha fazla kendisini kontrol edemez. Diego restorandaki masayı dağıtır ve eşyaları kırmaya başlar. Bunun sebebi kendisine sorulduğunda da iş arkadaşının unu sürekli olarak yanlış yere koymasını bahane eder. Diego da sosyal hizmetler tarafından Clara’nın yerleştirildiği rehabilitasyon merkezine yerleştirilir.
Bu rehabilitasyon merkezinde grup terapiler başlar. Clara her zaman terapilerde konuşmaktan kaçar, Diego ise bir an önce terapilerin bitmesini bekler. Terapist, Clara ve Diego’nun da içerisinde bulunduğu hasta grubuna bir ekip çalışması etkinliği verir. Amaç, rehabilitasyon merkezini hayali bir restorana çevirmektir. Bu sayede hastalar, restoranın stresli yapısında yer alarak streslerini ve öfkelerini kontrol etmeyi öğrenecektir. Diego’nun rehabilitasyon merkezine girmesinin nedeni, rehabilitasyon merkezine girdikten sonra da peşini bırakmaz.
Sinema efsanesi Marilyn Monroe'nun ölümünün ardındaki gizemi araştıran bu belgesel, sanatçının yakın çevresinin daha önce yayınlanmamış röportajlarına yer veriyor.
Margret’in, Erik adında bir oğlu vardır. Biyolojik olarak Erik’in annesi olmayan Margret, Erik’i evlatlık edinmiştir. Margret, evlatlık oğlu Erik üzerinden, bulunduğu bölgedeki bütün büyük milletleri kontrol etmektedir. Fakat düşman kapıdadır ve Margret sağladığı bu üstün barışı sürdürmek istiyorsa daha fazlasını yapmak zorundadır. Margret üvey oğlu Erik’i, İngiliz Prensesi ile evlendirmek istemektedir. İngiltere ile yapılan bu ittifak, Margret’in başarısının daimî olmasını sağlayacaktır. Fakat kısa süre sonra, Avrupa’da, bu barışı tehdit eden, ‘Kalmar Birliği’ adında bir topluluk ortaya çıkar. Bu topluluk, halkın aklının almadığı bir komplo teorisini ortaya atarak, Margret’in kurduğu bu birliği tehdit etmektedir.
Madison, korkunç cinayetlerin ürkütücü görüntüleri tarafından hareketsiz bırakılır ve kabuslarının gerçekten korkunç bir gerçeklik olduğunu öğrendikçe ıstırabı büyür.
Arjun ile en yakın dostu olan Vijay aynı evde yaşayan ve birbirlerinden memnun iki dosttur. Vijay ailesini çok uzun bir zaman önce kaybetmiştir ve artık Arjun ve ailesinin yeni bir üyesi haline gelmiştir. Maha ile Smitha ise Arjun ve Vijay’ın sevgilileridir. Herş ey çok güzel gidiyor derken Vijay, şehrin mafya babası olan Dhanunjay ile bir tartışma yaşar ve hamile olan kız arkadaşı Maha’ya bile haber vermeden ortadan kaybolur. Vijay’ın ortadan kaybolması ise dört yıl gibi bir süreye yayılır. Bu süre zarfında ise tüm sorumluluğu Arjun yüklenmiş ve Vijay’ın görevlerini de yine Arjun yerine getirmiştir. Arjun ya da Maha bu dört yıl boyunc Vijay’ın ölüp ölmediği ve eğer yaşıyorsa neden kendileri ile bağlantıya geçmediğini anlamamışlardır. Arjun eski dostunun yeniden ortaya çıktığına her ne kadar sevinmiş olsa da Viijay dört yılın ardından aniden ortaya çıktığında Arjun bunun hesabını da Vijay’a sormak ister. İşte filmin kilit noktası da bu andan itibaren başlar ve Arjun ile Vijay arasındaki çekişme de başlar.
Deniz kuvvetlerinde komando olan Cem, hayatının aşkı Alara ile bir gün birlikte gideceklerine söz verdiği Mavi Mağara’ya ziyaret etmek için yolla çıkar. Alara ile aşklarının, mücadelelerinin, tutkularının ve acılarının anılarına boğulan Cem'in Mavi Mağara yolculuğu aydınlatıcı olacaktır.
Madea'nın torunu Joe, sonunda üniversiteden mezun olur. Tabi ki bütün aile bu özel anı kutlamak için bir araya gelir. Ancak gizli sırlar, mutlu buluşmayı hızla yok etmekle tehdit eder. Madea, hiçbir saçmalığa müsamaha göstermez