Noel tatilinden hemen önce Zoe ve ailesi karanlık geçmişe sahip yeni evlerine taşınırlar. Anne ve babaları yeni evlerini yenilerken, çocuklar tavan arasında gizli bir oyuncak sandık bulurlar. Sandığın içindeki oyuncaklar canlanınca çocuklar buna çok sevinirler. Ancak kısa süre sonra ailenin hayatını tehlikeye sokacak olaylar yaşanmaya başlar.
Mülteci kampında, yüksek rütbeli ordulardan biri Afgan gençleriyle ilgilenmeye karar verir. Çocuklar ve gençler intihar bombacısı olmak için eğitildi, ancak kahraman onları en sevdikleri Hint sporu olan kriket oynamaya davet ediyor. Meslektaşlar fikrin uygunluğuna inanmasalar da, bir ekip oluşturuluyor ve çocuklar dünyaya farklı bakmaya başlıyor.
Tony Parker: The Final Shot, kararlılığı ve azmi sayesinde Fransa’nın en başarılı basketbolcularından biri olmayı başaran Tony Parker’ın hayatına odaklanıyor. Belgeselde, çocuk yaşlarından itibaren ne istediğini bilen ve bu doğrultu ilerleyip birçok başarı elde eden Tony Parker’ın kariyer yolculuğu mercek altına alınıyor.
Profesör Biondi depresif bir bilim adamıdır. Karısının ölümünden sonra, Nevada çölünde, Alan 51'in yakınında, dünyadan izole bir şekilde yaşıyor. Sözde ABD hükümeti için çok gizli bir proje üzerinde çalışıyor, ancak gerçekte günlerini kanepede oturup ses dinleyerek geçiriyor. evrenin. Dış dünyayla tek bağlantısı, uzaylılar için sinsice dolaşan turistler için uzaylı temalı düğünler düzenleyen Stella'dır. Bir gün Profesör, Napoli'den bir mesaj alır: Ölmekte olan erkek kardeşi, onunla Amerika'da yaşayabilsinler diye iki çocuğunu ona emanet ediyor.
Marvel Studios'un "Thor: Aşk ve Gök Gürültüsü" filminde Gök Gürültüsü Tanrısı, kendini bulacağı benzersiz bir yolculuğa çıkıyor. Ne var ki çabaları, Tanrı Kasabi Gorr olarak bilinen ve tüm tanrıları yok etmeyi amaçlayan bir katil tarafından sekteye uğratılıyor. Thor da onunla şavaşmak için Kral Valkyrie'nin, Korg'un ve Yüce Thor olarak büyülü çekiç Mjolnir'i açıklanamayan bir biçimde kullanmayı başaran eski kız arkadaşı Jane Foster'in yardımına başvurur. Hep birlikte, Tanrı Kasabı'nın kininin ardında yatan gizemi açığa çıkarmak ve iş işten geçmeden önce onu durdurmak üzere kozmik bir maceraya atılırlar.
Küçük bir kasaba şerifi ve beceriksiz yardımcılarının, dolunayda işlenen bir dizi vahşi cinayeti çözmeleri gerekmektedir. Katili yakalamak için kendini yiyip bitiren Şerif, bir yandan da kurt adam diye bir şey olmadığına kendini inandırmakta zorlanır…
1945'te İngiliz hükümeti Auschwitz ve Belsen'den kurtarılan yaklaşık 750 çocuğu kabul etti; Bunlardan 300'ü kalıcı evler bulunmadan önce bir rehabilitasyon dönemi için Windermere'ye getirildi. Simon Block'un yazdığı ve Michael Samuels'ın yönettiği filmde çocukların Windermere'e getirilişini, dört ay boyunca burada gördükleri terapiyi ve yaşamlarını izliyoruz. Filmin başında ve sonunda halen hayatta olanların da kısa birer yorumları ve görüntüleri eklenmiş.Çocuklar sessizce otobüsten iniyor ve giysilerini çıkardıktan sonra tıbbi bir muayene için sıraya girmeleri söyleniyor. “Rahatlayın” diyor bir oğlan diğerine güven vermeye çalışarak. “Rahatlak seni öldürür” cevabı geliyor karşılığında. Bir diğerine ismi sorulduğunda refleks olarak koluna dövme olarak kazınmış numarasını gösteriyor. Dışarıdan bakıldığında toplama kampı barakalarına benzeyen, eski fabrika işçilerinin müştemilatında konaklıyorlar. Durumun kötü bir şekilde sonlanmayacağına inanmakta zorlanıyorlar. Filmin gerçek insanlar ve gerçek hayatlara dayanması izleyiciyi adeta o günlere geri götürerek yaşananları hisettiriyor. Siz de bu tarihi ve duygusal anları 300 çocukla birlikte yaşamak istiyorsanız, bu muhteşem yapımı hiç tereddüt etmeden izlemeye başlayın, herkese iyi seyirler.
Kabuslar peşini bir türlü rahat bırakmadığı anda güçlerini reddetmeye çalışıyor. Papazlığın da vermiş olduğu etiklik ile bu gücü reddeden başrölümüz, tesadüfen tanıştığı bir fahişe ona bu gücü kötü insanlara karşı kullanması gerektiğini söylüyor. Bu fikre pek hoş bakmayan papaz Doug, olaylar geliştikçe artık kızın verdiği öneri mantıklı geliyor ve kötülüğe karşı gücünü kullanmaya karar veriyor. Yaşanılan olaylarda yeri gelecek gülecek, yeri gelecek hüzünlenip bazen de sinirleneceksiniz. IMDB’de 10 üzerinden 5.7 puan alan bu film ailecek izleyebileceğiniz 7’den 77’ye herkesin severek izleyebileceği bir film. Absürt komedi severleri hoş bir şekilde karşılayan film sizlere keyifli dakikalar yaşatacak. İyi seyirler.
1950'lerin alacakaranlığında, New Mexico'da bir gece, genç santral operatörü Fay ve karizmatik radyo DJ Everett, küçük kasabalarını ve dünyanın geleceğini sonsuza dek değiştirebilecek garip bir ses frekansı keşfederler.
Elizabeth Cormack, İngiliz ordusunda doktorluk yapan genç bir kadındır. Ordudaki görevini tamamlasının ardından Elizabeth, ailesinin yanına geri döner. Yeni hayatına alışmaya çalıştığı sırada genç kadın, halüsinasyon olduğunu düşündüğü bazı şeyler görmeye başlar. Gün geçtikçe gördüklerinden rahatsız olmaya başlayan Elizabeth, travma sonrası stres bozukluğu tedavisi görmeye başlar. Kocası yaşadıklarının travma sonrası stres bozukluğuna bağlı olduğunu düşünse de, Elizabeth’e hem zihinsel olarak hem de fiziksel zarar veren durumun nedeni bambaşkadır.