"Umbrella Şirketi'nin Dünya'yı yıkıma uğratmaya devam eden ölümcül T-Virüs'ü, dünya nüfusunu, et yiyen yaşayan ölüler ordusu haline dönüştürmektedir. İnsan ırkının son ve tek umudu Alice [Milla Jovovich],Umbrella'nın en gizli operasyonlar tesisinin kalbinde uyanır ve Alice'in, bu kompleksin altını üstünü getirmesiyle kendi gizli geçmişinin perdesi kalkar.Güvenli bir sığınak olmaksızın, salgından sorumlu olanları avlamaya devam eden Alice, kendini Tokyo'dan New York, Washington-D.C. ve Moskovo'ya götüren bir yolculukta bulur. Alice'in gerçek olamayacağını düşündüğü, onu her şeyi en baştan düşünmeye zorlayan bu yolculuk, İnsanın aklını başından alacak bir açığa çıkışla sonuçlanır. Geri sayım başladı."Aynı adlı video oyunundan uyarlanan, dünya çapında yaklasık 700 milyon dolar hasılat elde eden Resident Evil çılgınlığının basarılı film serisi yeni bölümüyle dönüyor..
Artık Nevada çölünde saklanan Alice, her insanoğlunu ölümsüz olmakla tehdit eden ölümcül bir virüsü yok etmek ve adaleti aramak için yeniden Carlos Olivera ve L.J.’le birlikte yeni hayatta kalanlar Claire, K-Mart ve Hemşire Betty’iyle işbirliği yapar. Umbrella Corporation tarafından tutsak alındığından beri, Alice biojenik deneylere maruz kalmıştır ve genetik olarak duyuları ve becerileri insanüstü düzeylere ulaşmıştır. Hayatta kalmak isteyenlerin bu becerilere ve daha fazlasına ihtiyacı olacaktır.
Resident Evil 5: İntikam filmindeki olayların hemen ardından, Alice insanlığın zombilere karşı verdiği savaştan sağ olarak kurtulan tek kişi olmuştır. Şimdi ise kabusun başladığı yer olan Racoon Şehri’ndeki Kovan’a geri dönmek zorundadır. Umbrella Şirketi ise, kıyametten kurtulan son kişileri de yok etmek amacıyla Racoon Şehri’nde güçlerini son kez toplamaktadır. Zamana karşı yarış içinde Alice, eski arkadaşları ile birlikte yeni mutant yaratıklara karşı da bir savaş verecektir. Bu Alice'in insanlığı kurtarmak için verdiği en zor mücadele olacaktır.
"Cesur ve Tutkulu Bir Dram" Bir rahibe ile mahkumun gerçek hikayesinden esinlenilen, Susan Sarandon'a 1995 yılında en iyi kadın oyuncu dalında Oscar®, Sean Penn'e de en iyi aktör dalında Oscar® adaylığı kazandıran bu muhteşem film, suç, ceza ve bedel ödemenin kışkırtıcı sınavını gözler önüne seriyor. "Ölüm Yolunda" sizi başından sonuna kadar merak içinde bırakacak, zeki sahnelerle bezeli, sürükleyici bir film. New Orleans'lı rahibe Helen Prejean, idama mahkum edilmiş kızgın ve karmaşık katil Matthew Poncelet'in manevi akıl hocasıdır. Rahibe Helen kendini başkalarının kurtuluşuna adamıştır, Matthew'a da aynı şekilde davranır. Ancak Matthew'in karanlık ruhunun derinliklerine indikçe, aklını tamamen farklı bir soru kurcalamaya başlar: Bir insanın bedel ödemesinin sınırı nedir? Matthew'un kaçınılmaz idamını engelleyebilecek midir? Yoksa tüm hayalı boyunca inandıklarını sarsacak bir gerçek mi keşfedecektir?...
Goldberg vahşi ve kanlı ölüm yarışının acımasız bahisçisidir. Bahisçisi olduğu bu yarışlarda ölmek ve öldürmek kurallar dahilindedir. Devletin bile durduramadığı bu kana susamış ölüm yarışlarının lideri ise Frankenstein adındaki acımasız bir suçludur. Frankenstein o kadar güçlenmiş ve diğer suçluların hayranlığını o kadar kazanmıştır ki artık kendi küçük ordusunu kurmak üzeredir.
Yakın zamanda, aşırı sanayileşme, yüksek nüfus artışı ve çılgın tüketim alışkanlıkları yüzünden dünyamız bir çöplük haline gelir ve tabii üzerinde zıvanadan çıkmış insan ırkı vardır. Azılı suçlularla dolu bir hapishanenin yöneticileri para kazanmak için bir yol bulmuşlardır; bir çeşit gladyatör oyunu gibi, suçluları ölümüne yarıştırmak ve üzerlerinden para kazanmak. Şiddet arzusu taşıyan ve ölümüne dövüş için yarışan bu mahkumların arasında üç şampiyonluk kazanmış otomobil yarışçısı Jensen Ames, öldürülemez ünvanıyla yöneticilerin hedefi olmuştur. İki seçeneği vardır: Ya işlemediği bir cinayet yüzünden hapse atıldığı bu yerde kalacak ya da önüne çıkan her mahkumu öldürerek hayatta kalacaktır. Ames’in yarışırken zorunlu olarak kullanması gereken demirden Frankenstein maskesi hazırlanmıştır.
Grace Arbor'da cevaplar hiçbir zaman net değildir. Maskenin altında kim var? Bu, hiçbir şeyden şüphelenmeyen öğrenci ve öğretmenlere şakalar yaparak kendilerini eğlendiren, hepsi popüler, iyi görünümlü, "başarılı olma ihtimali yüksek" tiplerden oluşan bir grup lise çocuğunun hikayesidir. Bunların özünde ayrıcalıklı alanın getirdiği bir zulüm ve sığlık yatıyor. Bir gece, bir şaka korkunç bir şekilde ters gider, bir genç öldürülür ve ekip bunu bir boğulma kazası olarak örtbas eder, ancak beş yıl sonra, yerel bir kişinin, unutulmaz Marilyn Monroe maskesi takan bir seri katil tarafından öldürülmesiyle hayatları altüst olur. . Kısa süre sonra çete, lisede yaptıkları şakaları yansıtan davranışlarla birer birer öldürülür. İntikam mı? Karma mı?
Geleceğe yönelik karanlık bir tablo çizilen bu filmde, eski bir özgürlük savaşçısının hikayesi anlatılıyor. Baş kahramanımız, dünyayı yöneten büyük bir şirketin karanlık sırlarını öğrenince yeniden mücadeleye katılmaya karar verir. Bu sır, şirketin dünya üzerindeki hegemonyasını tehdit edecek kadar büyük bir öneme sahiptir. Film boyunca, eski savaşçının içsel çatışmalarına ve geçmişle hesaplaşmasına tanık oluruz. Karakterimiz, huzurlu hayatını geride bırakıp bir kez daha zorlu bir mücadeleye atılmak zorunda kalır. Geçmişte bıraktığını düşündüğü düşmanlarıyla ve aynı zamanda kendi iç dünyasındaki şüphelerle yüzleşirken, izleyici de bu süreçte onunla birlikte derin duygusal dalgalanmalar yaşar. Film, aksiyon ve gerilim unsurlarını ustaca harmanlayarak seyirciyi baştan sona sürükleyici bir yolculuğa çıkarır. Şirketin devasa gücüne karşı verilen bu amansız mücadele, sadece fiziksel değil, aynı zamanda zihinsel ve ahlaki bir savaşın da göstergesidir. Bu etkileyici yapımda, direnişin ve özgürlüğün simgesi haline gelen bir kahramanın yolculuğuna şahit olacaksınız.
Sene 1983 Bratislava İlkokuluna yeni gelen öğretmen Maria Drazdechova, tüm öğrenciler ve veliler için hayatı cehenneme çevirmiştir. Çocuklardan biri intihar girişimine kalkışınca okul müdürü, tüm velileri acil bir toplantıya çağırır. Toplantı sonunda bir imza kampanyası ile Maria Drazdechovayı okuldan attırmaya karar verirler. Ancak kadının Komünist Parti ile olan sağlam ilişkileri, hepsinin tehdit altında hissetmesine neden olacaktır.
Ölümcül bir kanserle pençeleşen bir kadın, oğluna yadigâr kalması için bir deftere yaşam, ölüm ve sevgi hakkında çeşitli notlar yazar. Gerçek bir öyküden uyarlandı.