Oscar'lı oyuncu Ben Affleck’in ilk yönetmenlik sınavı olan bu filmde Boston yeraltı dünyasının en çirkin, en tehlikeli/belalı kesimlerinde kaçırılan küçük bir kız çocuğunu bulmaya çalışan iki dedektifin öyküsü anlatılıyor.Film, “Mystic River”ın da yazarı olan Dennis Lehane’nin romanından uyarlanmış, senaryosunu ise Ben Affleck ile Aaron Stockard birlikte oluşturmuşlar.
Bir felaketi öngören bir baba olan Jusqu'au déclin, Antoine, Alain'in özerk perdesinde öğrettiği hayatta kalma eğitimine katılıyor. Doğal, ekonomik veya sosyal kriz korkusu nedeniyle, grup çeşitli olası kıyamet senaryolarıyla yüzleşmek üzere eğitilmiştir. Ancak, yaşayacakları felaket tahmin ettikleri felaket olmayacak.
Hector Malot’un en ünlü romanından uyarlanan filmde, Remi’nin maceraları anlatılıyor. Remi, her çocuk gibi mutlu bir aileye sahip olduğunu düşünmektedir. Akşamları onu öpüp yatağına yatıran, bir derdi olup üzüldüğünde kucağına alıp onu seven bir annesi olduğunu sanmaktadır. Fakat bu çok sevdiği kadın onun gerçek annesi değil; sütannesidir. Sütannesinin kocası Jerome Barberin'de gerçek babası değildir tabi. Kendisini terk edilmiş, kimsesiz bir çocuk olarak görür. Gerçekleri öğrendiğinde sekiz yaşında olan Remi için hayat henüz yeni başlamıştır.
Liseli bir kahraman ve yardımcısı, her iki dünyada da yollarını bulmak için arkadaşlarına ve ailesine güvenerek günlük gençlik hayatını kötü adamlarla savaşarak dengeliyor.
Bir kötü adam, kedilerle köpekler arasındaki on yıllık ateşkesi yok etti. Şimdi, yüksek teknolojili ajanlardan oluşan bir ekip, türler arasındaki barışı sağlamak için hayvan içgüdülerini kullanmak zorunda kalacak.
Kaptan Jack Sparrow’u, Davy Jones’un sandığındaki akıllara zarar tuzaktan kurtarıp özgürlüğüne kavuşturmaya kararlı olan Will Turner ile Elizabeth Swann, çaresizlik içinde Kaptan Barbossa ile ittifak yaparlar. Doğu Hindistan Ticaret Şirketi’nin kontrolü altında olan Davy Jones’un ürkütücü görünümlü hayalet gemisi The Flying Dutchman, dünyanın bütün denizlerini kasıp kavurmaktadır. İhanet, vefasızlık ve dönekliğin kol gezdiği vahşi denizlerde yelken açan korsanlarımızın yolu egzotik Singapur’a düşer.
Kaptan Jack Sparrrow’un, Uçan Hollandalı’nın kaptanı Davy Jones’a kan borcu olduğu konusunda kendisine bir hatırlatma yapılır. Davy Jones, cehennemden çıkma mürettebatı ile bir hayalet geminin kaptanıdır. Jack, borcunu temizlemezse, Davy’nin kölesi olarak kalmaya mahkum olacaktır. Jack Sparrow’un içinden çıkamayacağı durum pek görülmediği üzere illa ki bir yol bulacaktır. Ölü Adamın Sandığı’na sahip olan kişinin Davy Jones’un da kontrol edebileceğini fark edince durum karmaşıklaşacaktır.
Dünyaya hiçbir göktaşı çarpmadı, hiçbir terörist dünyayı tehlikeye atmadı, atom savaşı başlamadı ama bir şeyler ters gitti. Açıklanamayan bir olay Dünyayı etkisi altına aldığında birçok yer ile iletişim kesilir. Sadece Doğu Avrupa’da küçük bir alanda elektrik vardır. Askeri güçler araştırmaya başladıklarında arabalarda, yollarda, hastanelerde, tren istasyonlarında ve daha birçok yerde cesetlere rastlar. Dünyadaki hayatı kim ya da ne yok etmektedir?
Selene ile insan-Lycan melezi sevgilisi Michael’ın, vampirlerin atası Marcus’u ortadan kaldırmasının üzerinden 12 yıl geçmiştir. Aradan geçen zamanda, insanoğlu gerek vampir gerek Lycan klanlarından haberdar olmuş ve her iki türü de ortadan kaldırmak için seferberlik ilan etmiştir. Bu soykırım sürecinde ele geçirilen Selene, on yıldan fazla bir süre sonra uyanır ve kendini Antigen’deki gizli bir laboratuvarda tutsak bulur. Antigen, vampirleri ve Lycan’ları yaratmış olan virüse karşı bir aşı geliştirme amacı güden güçlü bir biyoteknoloji şirketidir. Michael’ın öldüğü haberi Selene’i çok üzse de dondurulmuş şekilde geçirdiği zaman zarfında Michael’dan olan kızı Eve’i doğurduğunu öğrenmek bu acıyı gölgede bırakır. Kendi ve çocuğu için sığınacak bir yer ararken Selene kendini, bir zamanlar gururlu olmalarıyla tanınan türdeşlerinin soyunun neredeyse tükenmek üzere olduğu, sağ kalanların ise yeraltına çekildiği bir dünyada bulur.
Acımasız çöl güneşinin altında, iki savaşçı kabile karşı karşıyadır... Çöl kumlarını yıkayan savaşçılarının kanları zafer kazanan Hobeika Emiri Nesib ve rakibi Salmaah Sultanı Amar’ı barış için şartları konuşmak zorunda bırakmıştır. Her iki tarafta Sarı Kuşak adını verdikleri hiç kimsenin yaşamadığı topraklar üzerinde hak iddia etmemeye karar vermişlerdir.