Dram türüyle ön plana çıkan dövüş sahnelerine sahip Donnybrook filminde, hayatını zor yoldan kazanmayı tercih etmiş iki adamın dövüşlere katılarak, kazananın 100.000 dolarlık ödüle sahip olacağı bir yarışmaya katılarak neler olduğunu hep birlikte görüyoruz…
Ani bir kazada karısını kaybeden mimar Sang Won ve kızı Yi Na, yabancılaşmış ilişkilerini yeniden kurmak için yeni bir eve taşınır. Sang Won, Yi Na'ya yaklaşmaya çalışır, ancak ilişkileri zar zor iyileşir. Bir gün, Yi Na yeni bir arkadaş edindiğini söyledikten sonra neşelenmeye başlar. Ancak, Yi Na'nın dolabından garip sesler gelmeye başlar ve anormal davranmaya başlar. Ve bundan kısa bir süre sonra, Sang Won da garip rüyalar görmeye başlar ve kızı aniden kaybolur. Sang Na, Yi Na'yı ararken, Yi Na'nın ortadan kaybolan ilk kişi olmadığını ve son 10 yıldır diğer 32 kayıp çocuğu aradığını söyleyen Kyung Hoon adında gizemli bir adamdan bir telefon alır. Sang Won ve Kyung Hoon daha sonra Yi Na'yı bulmak ve kayıp çocukların gizemini çözmek için güçlerini birleştirir.
Dünya prömiyerini Cannes’da Yönetmenlerin On Beş Günü Bölümü’nde yapan Köpekler Pantolon Giymez, eşi gözlerinin önünde boğularak hayatını kaybeden Juha’yı izliyor. Aradan yıllar geçmesine rağmen kendini hiç tam anlamıyla toparlayamayan Juha’nın hayatı, tesadüfen “emrine girdiği” sahibe Mona’yla tanışınca tamamen değişiyor. Fiziksel acının kederi aştığı anları kimi zaman gayet mizahi bir yolla konu film, bir yandan fetiş/BDSM dünyasını keşfederken bir yandan da bu dünyanın sıradan insanlarının cinsellik dışındaki ruh hallerine göz atıyor. Jukka-Pekka Valkeapää’yı festivalde de gösterilen Muukalainen / Ziyaretçi filmiyle tanıyoruz.
Ida ve Tuva, çocukluklarından beri anneleriyle birlikte dalış yapan iki kız kardeştir. Uzun bir sürenin ardından tekrar bir araya geldiklerinde Norveç’in eşsiz güzellikteki fiyortlarının birinde dalışa çıkarlar. Ancak dalış sırasında Tuva kayaların arasına sıkışınca, kardeşi Ida onu kurtarmak için hem oksijenini paylaşmak, hem yediği vurgunlara dayanarak yüzeye çıkıp kardeşini kurtaracak bir şey bulmak zorundadır. Yüzey ve derinlik arasında gidip geldikçe, Ida’nın bu vurgunlara, soğuğa ve kan kaybına dayanması iyice imkansız bir hal alır.
İyilere karşı kötüler destanı, Kötülerin Çocukları Mal, Evie, Carlos ve Jay'in Kayıp Ada'ya dönmesi ve Ada'daki diğer kötülerin çocuklarının Auradon'da onlarla yaşamasını istemesi ile devam eder. Onların giderken açmış olduğu bariyer, Auradon'un güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Mal, kalıcı olarak bu bariyeri kapatmak ister, çünkü Uma ve Hades'in krallıktan intikam almaya çalıştığının farkındadır. Bu karara rağmen, karanlık bir güç Auradon'un insanlarını tehdit etmeye devam etmektedir. Gelmiş geçmiş en destansı savaşı kazanmak ve herkesi kurtarmak, Mal ve diğer kötülerin çocuklarının elindedir.
Başka bir gezegene yerleşmek üzere 40 yolcusuyla dünyadan haraket eden uzay gemisi yolda bir meteor fırtınasına yakalanır. Bilinmeyen bir gezegene mecburi iniş yapar. İçecek su bile olmayan bu gezegende, kurtulan az sayıdaki yolcu, gece olunca burada verecekleri yaşam mücadelesinde daha da zorlanacaklarını anlar.
İşinden bıkmış In-Nam adındaki bir kiralık katil, sözleşmesi gereği son suikastını yapmıştır ve parasını alıp Panama’ya gitmeyi düşünür. Fakat tam bu sırada Tayland’da bir çocuk kaçırma vakası gerçekleşir. Dokuz yaşında bir kız çocuğu kaçırılmıştır ve bu kaçırılma vakası In-Nam ile doğrudan ilgilidir. Bu yüzden In-Nam Tayland’a yola çıkar ve kaçırılma vakasını soruşturmaya başlar. Burada, kendisine çocuğu bulmasında yardım edecek olan Yoo-Yi ile tanışır ve birlikte çocuğu aramaya başlarlar. Fakat kardeşini In-Nam’ın öldürdüğü Ray adındaki, bir çetenin içinde büyümüş gaddar ve takıntılı bir adam, In-Nam’ın peşine düşer. Ray, başta In-Nam’ın öldürdüğü kardeşinin intikamını almak için onun peşine düşmüş gibi görünse de aslında yalnızca In-Nam’ı öldürmek istediği için onun izini sürdüğü anlaşılır. In-Nam kız çocuğunu kurtarmaya ant içmişken Ray ise In-Nam’ı öldürmek pahasına her şeyi yapacaktır ve yoluna kimsenin çıkmasına izin vermeyecektir.
Üniversite için karar zamanı yaklaşırken Elle; Noah'yla yaşadığı uzun mesafeli ilişki, Lee ile değişen dostluğu ve yeni sınıf arkadaşına karşı duyduğu ilgi ile uğraşır.
Deborah Logann hakkında medikal bir belgesel gibi başlayan film, Logan’ın Alzheimer hastalığına yakalanış evrelerini ve kızının bu hastalık süreci ile mücadele etmesini anlatıyorken bu hastalıktan muzdarip birinin yaşadığı ve yaşattığı gerilimleri korkuyla harmanlıyor.
Henüz 8 yaşında olan küçük bir kız birden bire ortadan kaybolmuş ailesinin tüm aramalarına karşın bulunamamıştır. Aradan tam 1 yıl geçmiş kayıp olduğu yıl dönümü gelmiştir ailesi onu andığı sırada ormanda garip ışıklar belirmeye başlar. Herkes o ışıkların yandığı alana doğru korkarakta olsa gitmeye çalışır belkide başka bir gezegenden gelen yaratıklar olabilir.