Isabelle, Paris'te yaşayan bir ressamdır. Sanatçı olmanın yanı sıra aynı zamanda boşanmış bir anne olan Isabelle, duygularının hayatını yönlendirmesine izin veren, mutsuz ve kararsız bir kadındır. Dünyanın en romantik şehrinde bile aşkı bulamaz. Aşk hikâyesindeki aktörler değişse de sonuçlar Isabelle için hep aynıdır: hayal kırıklığı ve yalnızlık… Isabelle, aradığı mutluluğu bulabilmesi için önce yanlış yerlere baktığını fark eder ve yeniden aşkı aramaya koyulur...
17 yaşında hamile olan bir genç kız, Cadılar Bayramı gecesi evde arkadaşlarını beklerken beklenmedik bir ziyaretçiyle karşılaşır. Kapı çaldığında iki çocuk ona tüyler ürpertici bir hediye verir: bir ceset parçası. Anlam veremediği bu olayın ardından genç kız için o gece, beklenmedik ve korkutucu olaylara gebe bir hal alır. Korku ve gerilim dolu "Hellions 2015" filmi, izleyiciyi bu genç kızın yaşadığı dehşet verici saatler boyunca onunla birlikte sürüklüyor. Bu ürkütücü korku filmi, gerilim severler için birebir. İyi seyirler dileriz.
Kadim olanlar demiş ki, kim ki dünya cenneti “Jauja”yı bulmaya çalışır, yolda kaybolur... 1882’de, yerli halka karşı soykırım harekâtı sırasında Patagonya’da bir ileri karakoldayız. Danimarkalı yüzbaşı Gunnar Dinesen’in 15 yaşındaki kızı Ingeborg genç bir askere tutulup evden kaçınca, yüzbaşı genç çifti bulmak için tekinsiz düşman bölgesine girmeyi göze almaya karar verir. Hayal Ülkesi, bizi zamanın ötesinde, geçmişin kaybolup geleceğin anlamsızlaştığı bir yere götüren yüzbaşının yalnız arayışının hikâyesi.
Dawn ve Dave, bir aile kurmayı planladıkları bir yerde, Dave'in çocukluk köyüne yakın eski bir ev satın alırlar. Dave'in kardeşi, yıllar sonra ordu hizmetinden dönüp hayatlarına ansızın dahil olur. Bu sürprizli dönüşle birlikte, sırlar da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlar.
Dave'in çocukluk köyünde yaşadığı anılarına yeniden dokunabilmek ve Dawn ile yeni bir hayata başlama hayali, şimdi gerçekleşiyordu. Ancak, Dave'in kardeşinin dönüşü, tüm bu planları değiştiren bir dönüm noktası oldu. Ordu deneyimi onu ne kadar değiştirdi ve neler yaşadı? Kim bilir ki?
Voldemort hem Muggle hem de büyücüler dünyasındaki kıskacını daraltmaktadır ve Hogwarts artık bir zamanlar olduğu güvenli liman değildir. Harry tehlikenin kalenin içinde bile olabileceğinden şüphelenirken, Dumbledore da Harry’yi hızla yaklaşmakta olduğunu bildiği nihai savaşa hazırlamaya her zamankinden kararlıdır. Birlikte, Voldemort’un savunma hattını kırmanın yollarını ararlar. Bu amaçla, Dumbledore eski bir dostu ve meslektaşı olan, çok önemli bilgilere sahip olduğunu düşündüğü Profesör Horace Slughorn’u görevlendirir. Profesör iyi bağlantıları olan, iyi yaşamayı seven, saf bir insandır.Bu arada, öğrenciler bambaşka bir rakibin kuşatması altındadırlar: Gençlik hormonları zirveye tırmanmaktadır.
On yaşında ki dahi haritacı T.S Spivet, kovboy babası ve bilim adamı annesi ile birlikte Montada bir çiftlik evinde yaşamaktadır. Küçük çocuk ailesinden habersiz haritalarını Smithsonian Enstitüsü'ne göndermektedir. Bir süre sonra Smithsonian Enstitüsü'nden haber gelir: Enstitü bu dahi haritacıya ödül vermek ister. Küçük çocuk ailesinden habersiz Smithsonian Enstitüsü'ne gitmek üzere bir yük trenine biner ve macera bundan sonra başlar...
Rendlesham Ormanı'ndaki şüpheli UFO olayının üzerinden tam 33 yıl geçtikten sonra, aynı bölgede Saxon altını arayan üç metal dedektörü meraklısı, keşiflerini filme alırken inanılmaz UFO görüntüleri yakaladı. Gece çöktüğünde ve tüm bunlar yaşanırken, şaşırtıcı bir şekilde büyüleyici UFO'lar belirdi. Bu olay, meraklıların araştırmalarının önemli bir parçası oldu ve tüm gözler, bu esrarengiz uçan cisimleri takip etmeye başladı.
Rendlesham Ormanı'ndaki bu büyük buluş, bu meraklıların, Saxon altını arayışı sırasında hiç beklemedikleri bir sonuçla karşılaşmalarına yol açtı. O geceyi belgesel haline getirirken, bilinmeyenin ve gizemin yağmurlu bir gecede tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığını fark ettiler.
Dolunayın ışığı altında, ormanda bir çığlık gibi yankılanan metal dedektörleri, tüm dikkatleri dağıttı ve üç arkadaşın üzerinde unutamayacakları bir etki yarattı. Gece karanlığında parıldayan UFO'lar, yakaladıkları bu olağanüstü görüntülerle adeta gökyüzünde bir sinema perdesi oluşturdu. Bu olay, UFO gözlemlerinin tarihinde önemli bir yer edinmiştir.
Game of Thrones dizisindeki performansıyla Altın Küre ödülü kazanan ve adını geniş kitlelere duyuran ünlü oyuncu Peter Dinklage ile geçtiğimiz sene kaybettiğimiz başarılı oyuncu Anton Yelchin‘in başrolünde yer aldığı film, insanların süzülmemiş yani en saf anılarını kaydedip oynatabilen bir icat üzerinden hikayesinin altyapısını oluşturuyor. Peter Dinklage’in canlandırdığı Sam Bloom karakteri ise bu cihazı icat eden mucidin ölümünü araştırıyor. Film de bunun üzerinden yaşanan olayları konu alıyor.
Kriminal Psikolog Miranda Grey uzmanlık alanıyla ilgili bir çalışma yapmaktadır. Bir anda üzerinde çalıştığı ruhsal sorunla baş başa kalır. Dr. Miranda Grey, öldürmekle suçlandığı kocasına dair hiçbirşey hatırlamamaktadır.Hafızasını yeniden kazanmaya ve masumiyetini ispatlamaya çalıştıkça kinci bir ruh onu kıskacına alır. Tüm çabalarına rağmen, kendi suçluluğunu ve giderek artan deliliğini kabul etmek zorunda kalır.
M. Night Shyamalan'ın Parçalanmış ile Ölümsüz filmleri arasında köprü olacak olan yeni filminde, kendini süper kahraman sanan kişiler konusunda uzman bir psikiyatrist (Sarah Paulson), 23 alter egoya sahip olan ve 24. alter egosu ile terör estiren Crumb'ı (James McAvoy), ölümsüz zannedilen Dunn'ı (Bruce Willis) ve kemikleri cam gibi kırılgan olan Price'ı (Samuel L. Jackson) tedavi etmeye çalışmaktadır. Filmin hikayesi önceki filmlerde olduğu gibi Dunn, Price ve Crumb'a odaklanırken, filmin diğer üçlüsü -Casey Cooke, Dunn'ın oğlu Joseph ve Price'ın annesi- geleceğin kurulmasında büyük rol oynayabilirler. Filmde Dunn, Kevin Wendell Crumb'ın bölünmüş kişiliklerinden biri ve en tehlikelisi olan The Beast'in peşine düşüyor. Bu kovalamaca sırasında Mr. Glass de yavaştan kendini göstermeye başlamıştır. Bu üç tehlikeli adam, aynı hastanenin koridorlarlarında bir araya gelir.