İki araba hırsızı olan yakın dostlar, birinin diğerine ihanetiyle olaylar değişir. Porter cezaevinden çıktıktan sonra namuslu bir hayat yaşamaya karar verir. Fakat bu çok kolay olmaz bu yüzden araba hırsızlığına dönmeye karar verir. Bu arada Caine bu dünyada yükselmiştir ve artık küçük bir araba hırsızı çetesini yönetmektedir. En iyi arkadaşının aralarına dönmesini arzulamaktadır ve onu da sürüye katar. Porter yeniden bu hayata uyum sağlarken, karaborsa dünyasında, çalıntı araba parçalayıp satan dükkanlar, yabancı alıcılar, sokak çeteleri arasındaki politikalar ve hapisten çetelere yön veren elebaşılar arasında yolunu bulması gerekmektedir.
Alman şair Heinrich von Kleist'ın hayatı, Henriette Vogel ile olan ilişkisini ve ölümünü konu ediniyor. Yaşadıkları kişisel yıkımlar nedeniyle hayata küsen iki arkadaş hayatlarını birlikte sonlandırmaya karar verip birlikte intihar etmeyi planlarlar. Hedefleriyse bu yolda bile birlikte olup aynı tecrübeyi birlikte paylaşmaktır, tıpkı aşk gibi ölüm de onlar için birbirlerinden ayrılamayacakları bir varış noktasıdır...
Hayatında bir dip noktasına ulaşan Frank, hem işleri kötü giden bir emlak müşaviri hem de ailesi ile ilişkileri en kötü durumda olan sefil bir adamdır. Bir gün, tesadüfen Sarah ile tanışır. Sarah, ona annesini hatırlatan, içten ve iyi niyetli bir kadındır. Frank, Sarah ile kurduğu dostluk sayesinde, hayatında yeni bir sayfa açmaya başlar. Sarah'nın nazik ve anlayışlı kişiliği, onun duygusal yaralarını iyileştirmeye başlar. Bu yeni dostluk, ona hayata karşı taze bir bakış açısı kazandırır ve işlerine yeni bir enerji katar. Sarah, Frank'in hem iş hayatında hem de aile ilişkilerinde yeniden canlanmasına vesile olur. Annesine olan özlemini, Sarah'nın sıcaklığı ve anlayışı ile hafifletir. Bu süreçte, hayatındaki tüm zorlukları yeniden değerlendirme imkanı bulan Frank, sefil hayatından çıkıp daha mutlu ve başarılı bir yaşama adım atma fırsatını yakalar.
Stelios, Atina'da bir caz kulübü işletmektedir. Ülkedeki mali kriz yüzünden iflasın eşiğine gelen adam birkaç yıl önce tefeciden aldığı borcu ödeyemez hale gelir. Tefeci parasını geri istediğinde ise tüm borcu ödemek için sadece bir günü vardır.
1980'li yıllarda, bir aile, genç oğullarını katil bir tarikattan geri almak için bir çalıştılar ancak kendilerini büyük bir tehlike etraflarını kuşatmış halde buldular. Tarikat oğlanı yeniden talep etmekteydi.
Şartlı tahliye olan bir beyazın kız arkadaşı bir polis öldürür ve Siyahi bir adamı rehin alır ve olaylar peşisıra gerçekleşir. Suçlamalar başladığında parmaklıklar arkasında müthiş bir suç imparatorlluğu vardır ve bunu çok dövmeli bir lider yönetir. Ailenin reisi Cohn kedini bu adama sevdirir ve ailesini kurtarmak için bir plan hazırlar. Zekasına güvenen Cohn kız arkadaşı ve abisini kurtarmak ister ve planınını birbir uygulamaya koyulur.
Günümüzün en yenilikçi yönetmenlerinden birinin gözünden Amerikan gençliğine benzersiz bir bakış... Cannes'da Yönetmenlerin On Beş Günü bölümünün açılış filmi olarak gösterilen Biz ve Ben, Bronx'lu bir grup ortaokul ve lise öğrencisinin, okulun son gününde eve dönüşlerini dokunaklı olduğu kadar neşeli bir yolla ele alıyor. Son kez servis otobüsünden inip dünyaya adım atarlarken çocukların aşklarını, hayal kırıklıklarını ve umutlarını öğreniyoruz. Gondry'nin bu oyuncaklı ve şaşırtıcı "yol filmi" erkek arkadaşlar, zorbalar, saç şekilleri, sürü psikolojisi, pis şakalar, cep telefonları ve otobüsün ayrıcalıklı koltukları olan arka sırayla şekillenerek mesajını veriyor: Gençlik evrensel bir olgu...
Londra’lı bir kaç yaşlı gangster, arkadaşlarından birinin sokak çetelerinin biri tarafından öldürülmesi sonucunda tekrar ölüm saçmaya başlar…
Eva ve Zac beraber büyüyen iki yakın kardeştir. Evlerinde son derece mutsuz bir yaşam süren kardeşler bir yol bulurlar. Aileleri ile aralarındaki bağın zarar görmesine de gönülleri ermeyen kardeşler çok zor bir karar vermek zorundadırlar.
Ünlü bir pop yıldızı için bir müzik yarışmasına adım atan klasik Cinderella hikayesinin çağdaş bir müzik versiyonu.