FBI ajanları Ajan Greer ve Ajan Peters bir üniversite öğrencisinin gizemli cinayetini araştırmaktadır. Bu öğrenci, insanların kendilerinin kusursuz robot versiyonlarını sahip olmalarını sağlayan yüksek teknoloji ürünü suret olgusunun yaratıcısı olan kişiyle bağlantılıdır. Sağlıklı, iyi görünümlü ve uzaktan kumandalı makineler olan suretler, insanların yerini almakta ve böylece insanların evlerinin rahat ve güvenli ortamından çıkmadan dışarıdaki hayatı yaşamalarına imkan tanımaktadır.
Kale Brecht (Shia LaBeouf), babasının kazayla trajik ölümünden sonra girdiği bunalımı atlatmaya çalışan sorunlu bir gençtir. Asık yüzlü, içine kapanık ve çekingendir. İşlediği küçük bir suçtan dolayı yargıç tarafından ev hapsi cezasına çarptırılır. Annesi Julie ise (Carrie-Anne Moss) evin geçimini sağlayabilmek için gece gündüz çalışmaktadır. Tek isteği kayıtsız ve bezgin davranışlarda bulunan oğlunun ihtiyaçlarını karşılayabilmek ,ona babasının eksikliğini hissettirmemek ve iyi bir gelecek sağlayabilmektir. Evinin duvarları adeta Kale’in üzerine üzerine gelmektedir. Zaman geçirebilmek için tüm ilgisini pencerenin dışındaki komşu evlerine yöneltince röntgenci bir genç olup çıkar.
Krypton gezegeni yok olmak üzeredir. Gezegeni terkedecek kadar aracı olmayan sakinleri, küçük bir bebeği bir kapsülle uzaya yollarlar. Kapsül uzun bir seyahat sonrası dünyaya, küçük bir Kansas kasabasına düşer. Kapsülü ve içindeki bebeği yaşlı ve çocuksuz bir çift olan Kent'ler bulur. Clark adını verdikleri ve kendi öz çocukları gibi sevdikleri çocuğun büyüdükçe inanılmaz güçlere sahip olduğunu keşfederler.
Küçük bir Ohio kasabasındaki bir grup arkadaş 1979'un yazında bir süper 8 filmi yaparlarken felaket bir tren kazasına tanık olurlar ve bunun bir kaza olmadığından şüphelenirler. Kazadan kısa bir süre sonra kasabada sıra dışı kaybolmalar ve açıklanamayan olaylar meydana gelmeye başlar. Kasabanın şerif yardımcısı gerçeği ortaya çıkarmaya çalışır. Hiçbirinin hayal edemeyeceği kadar dehşet verici bir şey vardır.
Vincent Brazil ve Roland Flint, iki, en iyi suikastçıdır. Ancak Dünyada birbirlerini bilmemektedirler. Flint usta bir keskin nişancı iken, Brazil, bir bıçak ile eşit derecede olan yetenekli biridir. Bu iki rakip suikastçı DEA tarafından desteklenen bir uyuşturucu kartelinin başı aşağı çekmek için huzursuz bir ittifak kurmaya çalışacaktır.
Sıkıcı, rutin bir hayatı olan ve hayattan hiçbir beklentisi olmayan Henry bir otoban gişe görevlisidir. Bir gün işten döndükten sonra evine gelen lisede kaypak tiplerinden olan arkadaşı, kendisine beyzbol maçında oynaması için ricada bulunur. Oysa Henry, bir banka soygununda kaçış arabasını kullandığından habersizdir!Suç ortakları kaçarken, yakalanan hiç itiraz etmeyen ve 3 yıl hapse mahkum olan Henry dışarı çıktığında mahkum edildiği ama işlemediği suçu gerçekleştirmek isteyecek ve bankayı soyacaktır. Ama işi zordur ve yardıma ihtiyacı vardır. Yardımına hapiste tanıştığı ve mahpushanenin "müzmin" mahpuslarından olan Max koşacaktır.Henry's Crime rüyasını gerçekleştirmeye çalışan birkaç insanın basit ama içten, yavaş ama sıcak ve komik serüvenini ekrana taşıyor.
Bir kadın kariyerine ara verip ev hanımı olur, ancak kısa süre sonra hayatı gerçeküstü bir hâl alır.
Vaiz olan bir asker olan Munro, ilk İngiliz sömürgecilere hizmet etmek için Yeni Zelanda'ya gelir ancak güçlü şef Maianui tarafından farklı bir amaca hizmet etmesi için dönüştürülür.
Blink, altı kişilik mutlu ve maceraperest bir aile olan Pelletier ailesinin hikayesini anlatıyor. Bu aile, dört çocuklarından üçünün retinitis pigmentosa (nadir görülen ve kalıcı körlüğe yol açan tedavi edilemez bir hastalık) nedeniyle yakında görme yetilerini kaybedeceğini öğrendikten sonra dünya turuna çıkmaya karar verir. Aile, dünyanın sunduğu tüm güzellikleri hala görebiliyorken deneyimlemek için hayatlarında bir kez yaşanacak bir yolculuğa çıkar. Film, geleceğin kaçınılmazlığına hazırlanırken Pelletier'lerin yolculuğunu takip ediyor.
1949 Los Angeles kenti zalim ve doğuştan kalpazan Mickey Cohen'in kontrolü altındadır. Uyuşturucu, silah ve kadın ticaretini tek elden yürüten Cohen, güçlü mafya adamlarının yanı sıra yerel polisi ve hatta politikacıları da arkasına almıştır. Los Angeles Polis Departmanında kimse karşısına çıkmaya cesaret edemezken birimie dışardan destek vermekle görevlendirilen Teğmen John O'Mara ve Jerry Wooters, Cohen'in işlerine çomak sokmayı becerebilecek midir?