Upton Sinclair’in “Petrol-Oil!” adlı romanından uyarlanan filmin konusu, 20. yüzyılın başlarında geçer. Aile çiftliği arazisinde petrol çıkartma haklarını almasıyla birlikte servetini hızla katlayan bir işadamı ile (Daniel Day-Lewis), kısa sürede gelişip kalkınan kasabanın karizmatik genç rahibinin (Paul Dano) paralel öyküsü anlatılır. Güney Kaliforniya’da petrol bulunmasının ardından ortaya çıkan tablo, daha önceki yıllardaki “Altına Hücum” olgusunun eşdeğeridir. İşadamının Amerikan Rüyası kavramının farkına varması ve Amerikan Rüyası tarafından yok edilmesiyle birlikte filmin öyküsü hırs ve inançların irdelemesine dönüşür.
Kalp hastası olan FBI ajanı Terry McCaleb'e cinayete kurban giden birinin kalbi takılır. Kurbanın kızkardeşinin katili bulmak için ondan yardım istemesiyle macera başlar. Eastwood inanılmaz, sürprizlerle dolu ve çok heyecanlı' (Jim Svejda, KNX/CBS Radio). Michael Connelly'in romanından esinlenilen ve Brian Helgeland'ın (L.A. Confidential) senaryolaştırdığı bu sihirli, alkışlanacak gizemli filmi Clint Eastwood yapımcı ve yönetmenliğini üstlendiği gibi başrolünde de oynuyor. Filmde ayrıca bir çok iyi oyuncu inanılmaz performanslar sergiliyor.
Filmde, Ian Fleming'in 30 kişilik komando timinin, Norveç Dağları'ndaki son derece tehlikeli düşman hatlarının içine girip savaşın kaderini değiştirmek için canları pahasına verdikleri amansız mücadele anlatılıyor.
Charlyne, Michael Cera adında bir adama aşık olur. Peki ama aşk nedir? Charlyne Yi, Amerika'yı boydan boya gezerek çekeceği belgeselde hiçbir zaman anlayamadığı "aşk"ın izini sürecektir. Gerçekle fantastiği harmanlayan film modern aşkları yarı belgesel yarı geleneksel hikaye anlatımıyla bezenmiş bir yaklaşımla inceliyor.
Mary Haines’in mutlu evliliği gittiği güzellik salonunda, manikürcü kız Tanya’dan kocasının zengin avcısı, tezgahtar “fıs fıs kız” Crystall Allen’la aldattığını öğrenince bozulur.Bu durum günlerini kuaför salonlarında geçiren sosyetik kadınların dedikodu konusu olmuştur. Hayatını ve yapmak istediklerini yeniden sorgulamaya başlayan Mary annesi ve kızıyla bir tatile çıkar. Mary’nin hem gururunu hem de kocasını geri kazanmak için çok cesaretli olması gerekecektir.
Kıyamet sonrası bir gelecekte hayatta kalmaya çalışan beş kişilik grup, güvenli olduğunu düşünerek terkedilmiş bir çiftlik evine sığınır. Ancak yanıldıklarını anlamaları uzun sürmez ve kendilerini kana susamış avcılarla ölümüne bir mücadelenin içinde bulurlar.
Nathan Harper oldu olası başka birinin hayatını yaşadığını hissetmiştir. Günelerden bir gün, kendi küçüklük resmini, kayıp kişilerin resimlerinin yayınlandığı bir internet sitesinde görünce, Nathan’ın kabusu gerçek olur: Anne baba diye bildiği insanların gerçek ailesi olmadığını ve yaşamının da akla hayale sığmayacak kadar gizemli ve tehlikeli bir gerçeğin üstünü örtmek için özene bezene uydurulmuş bir yalan olduğunu anlar. Nathan, gerçek kimliğini yavaş yavaş bulmaya başlarken, profesyonel katillerin hedefi haline gelir ve hayatta güvenebileceği tek kişi olan komşusu Karen ile kaçmak zorunda kalır. Nathan ve Karen, bir orduya yetecek sayıda suikastçı ve federal ajandan kaçarken kaybedecek tek bir saniyeleri bile yoktur. Ancak, Nathan, tam da peşindeki adamların eline düşmek üzereyken, hayatta kalmanın ve izini kaybettirmiş olan biyolojik babasının gizemini çözmenin tek yolunun, kaçmayı bırakıp kontrolü tekrar kendi eline alması olduğunu fark eder.
Coolidge Kolejinden mezun olan Amerikalı Taj Mahal Badalandabad Camford Üniversitesi 'nde okumak üzere İngiltere'ye gider. Gittiği yerde İngiliz öğrencilere Amerikan tarzı partilerin nasıl olduğunu göstermeye kararlıdır.
Şehir üst üste gelen intiharlarla sarsılmaktadır. Tüm bu intiharların arkasında aynı cep numarasından yapılan aramalar vardır. Genç ve güzel dedektif, bu sıradışı olayları araştırırken insanların rüyalarına girme kabiliyeti olan bir adamda yardım alır. İkili, araştırmalarını derinleştirdikçe kendilerini inanılması güç kabusların içinde bulacak; avcı, av olacaktır. “Nightmare Dedective” neyin rüya, neyin gerçek olduğunu sorgulayan, tüm zamanların en sert korku filmlerinden..
Korku Nedir Bilmez, Tehlike Nedir Bilmez, Hiçbir Şey Bilmez... İngiltere'nin tüm Gizli Servis ajanlarının beklenmedik (!) bir saldırı sonucu ölmeleri, geriye kalan tek kişi olan Johnny English'in omuzlarına büyük bir sorumluluk yükleyecektir. Asistanı Bough ile, paha biçilmez Kraliyet mücevherlerinin gizemli şekilde çalınmasını araştıran Johnny English'in şüpheli listesinin başında Fransız işadamı Pascal Sauvage ve mücevher restorasyonu yapan gizemli Lorna Campbell bulunur. Üstlendiği görevle bütün ingilizlerin dikkatini üzerine çeken English, bu görevden alnının akıyla çıkmalıdır. Ulusunun simgesi olan bu mücevherleri bulma yolunda, sakar ve bir o kadar da şanssız olan gizli ajanın başına gelmedik kalmayacaktır.