Mary Haines’in mutlu evliliği gittiği güzellik salonunda, manikürcü kız Tanya’dan kocasının zengin avcısı, tezgahtar “fıs fıs kız” Crystall Allen’la aldattığını öğrenince bozulur.Bu durum günlerini kuaför salonlarında geçiren sosyetik kadınların dedikodu konusu olmuştur. Hayatını ve yapmak istediklerini yeniden sorgulamaya başlayan Mary annesi ve kızıyla bir tatile çıkar. Mary’nin hem gururunu hem de kocasını geri kazanmak için çok cesaretli olması gerekecektir.
Kıyamet sonrası bir gelecekte hayatta kalmaya çalışan beş kişilik grup, güvenli olduğunu düşünerek terkedilmiş bir çiftlik evine sığınır. Ancak yanıldıklarını anlamaları uzun sürmez ve kendilerini kana susamış avcılarla ölümüne bir mücadelenin içinde bulurlar.
Nathan Harper oldu olası başka birinin hayatını yaşadığını hissetmiştir. Günelerden bir gün, kendi küçüklük resmini, kayıp kişilerin resimlerinin yayınlandığı bir internet sitesinde görünce, Nathan’ın kabusu gerçek olur: Anne baba diye bildiği insanların gerçek ailesi olmadığını ve yaşamının da akla hayale sığmayacak kadar gizemli ve tehlikeli bir gerçeğin üstünü örtmek için özene bezene uydurulmuş bir yalan olduğunu anlar. Nathan, gerçek kimliğini yavaş yavaş bulmaya başlarken, profesyonel katillerin hedefi haline gelir ve hayatta güvenebileceği tek kişi olan komşusu Karen ile kaçmak zorunda kalır. Nathan ve Karen, bir orduya yetecek sayıda suikastçı ve federal ajandan kaçarken kaybedecek tek bir saniyeleri bile yoktur. Ancak, Nathan, tam da peşindeki adamların eline düşmek üzereyken, hayatta kalmanın ve izini kaybettirmiş olan biyolojik babasının gizemini çözmenin tek yolunun, kaçmayı bırakıp kontrolü tekrar kendi eline alması olduğunu fark eder.
Coolidge Kolejinden mezun olan Amerikalı Taj Mahal Badalandabad Camford Üniversitesi 'nde okumak üzere İngiltere'ye gider. Gittiği yerde İngiliz öğrencilere Amerikan tarzı partilerin nasıl olduğunu göstermeye kararlıdır.
Şehir üst üste gelen intiharlarla sarsılmaktadır. Tüm bu intiharların arkasında aynı cep numarasından yapılan aramalar vardır. Genç ve güzel dedektif, bu sıradışı olayları araştırırken insanların rüyalarına girme kabiliyeti olan bir adamda yardım alır. İkili, araştırmalarını derinleştirdikçe kendilerini inanılması güç kabusların içinde bulacak; avcı, av olacaktır. “Nightmare Dedective” neyin rüya, neyin gerçek olduğunu sorgulayan, tüm zamanların en sert korku filmlerinden..
Korku Nedir Bilmez, Tehlike Nedir Bilmez, Hiçbir Şey Bilmez... İngiltere'nin tüm Gizli Servis ajanlarının beklenmedik (!) bir saldırı sonucu ölmeleri, geriye kalan tek kişi olan Johnny English'in omuzlarına büyük bir sorumluluk yükleyecektir. Asistanı Bough ile, paha biçilmez Kraliyet mücevherlerinin gizemli şekilde çalınmasını araştıran Johnny English'in şüpheli listesinin başında Fransız işadamı Pascal Sauvage ve mücevher restorasyonu yapan gizemli Lorna Campbell bulunur. Üstlendiği görevle bütün ingilizlerin dikkatini üzerine çeken English, bu görevden alnının akıyla çıkmalıdır. Ulusunun simgesi olan bu mücevherleri bulma yolunda, sakar ve bir o kadar da şanssız olan gizli ajanın başına gelmedik kalmayacaktır.
61 yıl önce Amerikan işgal kuvvetlerin karşı Iwo Jima Adası'nı savunan Japon askerlerinin ve başlarındaki generalin hiç anlatılmamış öyküsüyle karşımıza çıkıyor. Iwo Jima'daki askerler arasında; yeni doğan kızını görmekten başka bir isteği olmayan fırıncı Saigo; becerisi ve onuruyla dünyaca tanınan Olimpiyat şampiyonu binici Baron Nishi; idealizmi henüz savaş sınavından geçmemiş eski bir askeri polis olan genç Shimizu ve teslim olmaktansa intiharı yeğleyebilecek katı bir asker olan Teğmen Ito vardı. Savunmaya önderlik eden isim ise, Amerika'ya yaptığı yolculuklarla savaşın umutsuz doğasını anlamış ama aynı zamanda Pasifik'in ötesinden gelen devasa Amerikan filosunu yenmek için gereken stratejiyi kavramış olan Tuğgeneral Tadamichi Kuribayashi idi...
Şerif Michael, kardeşinin ölümüyle ilgili davaya atanan dedektifin olayı yüzeysel bir şekilde ele alıp kapattığını öğrendiğinde, adalet sistemindeki bu ihmalkarlığa dayanamaz ve rozetini bırakır. Kardeşinin gerçek katilini bulmak ve intikamını almak için tek yolun sokak çetelerinin içine sızarak, bu dünyanın kurallarıyla oynamak olduğuna karar verir. Michael, tehlikeli sokak çetelerinin arasına karışırken, sadece katili bulmakla kalmaz, aynı zamanda suç ve sadakat üzerine derin sorularla yüzleşmek zorunda kalır. Bu zorlu süreçte, adaleti sağlamanın ve kişisel intikamın sınırlarını test eder.
Amerika'da yaşamakta olan Hope Cassidy adında güzel bir bilgisayar uzmanı İstanbul'dan iş teklifi alır ve uçakla Türkiye'ye gelir. İşe başlar fakat bir anda kendisini gizli bir tehlikenin içerisinde bulur. Artık İstanbul'da Emniyet tarafından aranan bir suçludur. Bu nedenle tek yapabileceği kaçmaktır.
Amerikalı iki genç kız Avrupa tatiline çıkarlar. Almanya'da yaptıkları bir gezi esnasında arabaları bozulur, hava kararmıştır ve yardıma ihtiyaçları vardır. Bir ormanın ortasında mahsur kalan genç kızların karşılarına bir villa çıkar. Sabah olduğunda kendilerini eski bir mahsende bulan genç kızlar, hiç tanımadıkları bir Japon turistle karşılaşırlar. Kıstırılmış oldukları mahsende onlara ev sahipliği yapacak olan kişi, eski bir cerrah olan Dr. Hieter'dir. Zamanında siyam ikizlerini ayırma konusundaki başarısı ile tanınan doktor, kendi hastalıklı düşlerini üç tutsağı üstünde denemeye kalkacaktır.