Narkotik dedektifleri Mike Lowrey ve Marcus Burnett, Miami’deki uyuşturucu trafiğini araştırmak üzere görevlendirilirler. İkilinin araştırması onları şehrin uyuşturucu trafiğini kontrol etmek isteyen ve bu nedenle kanlı bir çete savaşı başlatan Johnny Tapia’ya götürür. Bu arada Mike’ın, Marcus’un kız kardeşi Syd’e ilgi duymaya başlaması, bu ikilinin arkadaşlığını ve iş ilişkilerini tehdit etmeye başlar. Eğer özel hayatlarıyla profesyonel hayatlarını birbirinden ayıramazlarsa hem üzerinde çalıştıkları davayı hem de Syd’in hayatını tehlikeye atacaklardır.
Küçük kasabalarında bir dizi gizemli ölüm yaşandıktan sonra, Sidney Prescott’ın önderliğindeki sıra dışı bir grup arkadaş, maskeli bir katilin hedefi haline gelir. Ceset sayısı artmaya başlayınca, Sidney ve arkadaşları kendilerini korku filmlerinin “kurallarını” düşünürken bulurlar, çünkü kendileri gerçek hayatta bir korku filmini yaşıyorlardır.
300 milyon dolarlık gelir getiren tüyler ürpertici Çığlık serisinin dördüncü filminde yıldızlarla dolu orijinal kadro, on yıl sonra tekrar bir araya geliyor. Bir kişisel gelişim kitabının yazarı olan Sydney Prescott, kitabının tanıtım turunun sonunda evine, yani Woodsboro'ya döner. Orada tekrar Şerif Dewey, Gale, kuzeni Jill ve Kate Halası ile bir araya gelir. Ne yazık ki Sidney'in ortaya çıkışı Ghostface'i de geri getirecek ve Sidney, Gale ve Dewey ile birlikte Jill ve dostlarının yanı sıra tüm Woodsboro kentini tehlikeye atacaktır. Efsanevi yönetmen Wes Craven bizi uzmanlığıyla bir dizi kör, kanlı sokakta yolculuğa çıkartıyor.
Sidney Prescott, üniversiteye gittiğinde, hayatını paramparça eden şok edici cinayetleri sonunda geride bıraktığını düşünüyordu. Taklitçi bir katil dizinin gerçek hayattaki devamını oynamaya başlayana kadar. Şimdi, tarih kendini ürkütücü bir şekilde tekrar ederken, hırslı haber muhabiri Gale Weathers, polis memuru Dewey ve diğer “Scream” kazazedeleri, kendilerini, kimsenin güvende ya da şüphe edilmeyenler arasında olmadığı, korkunç derecede zekice kurgulanmış bir hikayede mahzur kalmış bulurlar.
Seri katil Charles Lee Ray geri döndü! Bu kez onu klasik Chucky bebeğine döndüren sevgilisi Tiffany. "Mutlu" çiftin geri dönmesinden kısa bir zaman sonra Chucky onu öldürür ve bir gelin bebeği içinde geri getirir. Ray'in cesedini çıkartmak ve onu Şeytani Voodoo büyüleriyle canlandırmak için ikili, bir cinayet serisi yaparlar.
Universal Studios’un klasik canavarlar mirasından Werewolf: The Beast Among Us’ta bir canavar 19. Yüzyıl Avrupa’sında bir kasabada ay ışığı altında terör estiriyordur. Genç bir adam ise sevdiklerini bu dile getirilemeyen felaketten korumaya çalışmaktadır. Kasabanın doktoru (Stephen Rea) ile yaptığı çalışmalar esnasında, Daniel (Guy Wilson) kurt adam saldırılarının korkunç sonuçlarına tanık olur. Yaratığın dehşet saçan ünü ödül avcılarını, heyecan peşinde olanları ve şarlatanları kasabaya çekince, Daniel bu acımasız canavarı yok etmeye karar verir. Bunun üzerine gizemli bir yabancı (Ed Quinn) ve yetenekli kurt adam avcılarından (Stephen Bauer, Adam Croasdell) oluşan ekibi canavarı yakalamak için kasabaya geldiklerinde, Daniel annesinin (Nia Peeples) tüm itirazlarına rağmen onlara katılmayı teklif eder. Ancak gruptakiler kısa süre içinde bu yaratığın daha önce karşılaştıkları tüm yaratıklardan daha güçlü daha zeki ve daha tehlikeli olduğunu anlarlar..
New York’taki bir barda kulakları sağır eden bir gürültü duyulur, bardaki kargaşa sırasında davetliler merdivenden aşağıya kaçmaya çalışırken New York caddelerini alev alev yanan yıkıntı ve enkazlar kaplar. Ardından Manhattan tarafında şiddetli bir patlama olur, Özgürlük Heykelinin kafası tıpkı dev bir top güllesi gibi caddeye çarpar. New York’a düzenlenen bir canavar saldırısına tanıklık eden insanların öyküsü.
Camino on bir yaşında olağanüstü bir duygusallığa sahiptir. Hayatında tamamem yeni olan “aşık olmak ve ölmek” durumları ile aynı anda yüzleşmektedir. Her şeyden önce, Camino’nun yolunda her karamsar engel parlak bir ışıktır. Derin mutluluk hissetmek, aşık olmak ve yaşama arzusu için de yapılan her teşebbüssü de kefenleyip karanlığa gömmektedir. Gerçek bir olaydan esinlenen “Camino”, koyu Katolik annesinin ve Kilise’nin baskısı sonucu ölüme giden genç bir kızın yaşamını konu alıyor.
Erik ve Jason'ın ortaçağda gerçekleştirdikleri fantastik yolculuğu konu ediniyor... Erik ve Jason, ortaçağın fantastik köşelerinde yaptıkları bir yolculuğun sonunda kralın öldürüldüğünü ve topraklarının yağmalandığını keşfederler. Kızıl Kraliçe'nin önderliğindeki cadıların işidir bu ve büyük mücadele yakındır.
Lisede edebiyat öğretmenliği yapan Lance Clayton, oğlu Kyle'ı fazlasıyla tuhaf bir kazada kaybeder. Oğlunun ölüm nedenini açıklamaktan utandığı için Lance, Kyle'ın ağzından bir intihar mektubu yazar. İzni olmaksızın yerel bir gazetede basılan bu mektup Lance'ın yazarlık kariyerini başlatmış olur. Ancak Lance kendi adıyla değil, Kyle'ın ismini kullanarak yazıyordur ve bir süre sonra Kyle en çok takip edilen yazarlardan biri haline gelir.