Mia uyuşturucu bağımlılığı nedeniyle zor günler geçirmiştir ve yeni bir kararın eşiğindedir.
Abisi David ve sevgilisi Natalie ve çocukluk arkadaşları Olivia ve Eric’ten kendisine destek olmalarını ister. Beşi birden hafta sonunu Tennessee ormanlarındaki aileden kalma rüstik kulübeye geçirmeye karar verirler. Mia burada, arkadaşlarının son zulasını yok ederek, tekrar uyuşturucuya dönmemeye yemin eder. Fakat kulübenin içine girdiklerinde başkalarının da buraya izinsiz geldiklerini fark edeceklerdir. İçi doldurulmuş hayvanlarla dolu kiler yeterince ürkütücüyken, bir de Eric'in bulduğu 'Ölümün Kitabı' isimli bir kitabın içinde yazanlar beş arkadaşı birden adım adım dehşete ve ölüme sürükleyecektir...
Filmin oyuncu kadrosunda başrollerinde Jane Levy, Elizabeth Blackmore, Shiloh Fernandez, Jessica Lucas ve Lou Taylor Pucci yer alıyor. Uruguaylı yönetmen Fede Alvarez tarafından yönetilen film, 1981 yapımı korku türünün kült yapıtlarından biri olan 'The Evil Dead'in yeniden uyarlanmış hali.
1916 yılının New York şehrindeyiz... İrlanda göçmeni bir ailenin oğlu olarak dünyaya gelen Peter Lake şimdilerde yetenekli bir hırsız olarak hayatını sürdürmek zorundadır. Göreve çıktığı evlerden birinde güzel ev sahibesi Beverly Penn ile karşı karşıya gelir ve o anda genç kadına aşık olur. Ne var ki aşkları pek de uzun ömürlü olamayacaktır; zira Beverly bu olayın hemen ardından hayatını kaybeder. Beverly'i bir türlü aklından çıkaramayan Peter yakın gelecekte yaşayacağı doğaüstü bir olay sonrasında kendini başka zaman bir zaman diliminde, kim olduğunu hatırlamadığı bir hal içerisinde bulur. Dahası ölüleri diriltmeyle ilgili gizli bir gücü olduğunu keşfetmiştir...
Ünlü senarist Akiva Goldsman'ın senaryosunu yazıp yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerini Colin Farrell, Jessica Brown Findlay ve Russell Crowe paylaşırken, onlara Will Smith, Jennifer Connelly ve William Hurt gibi isimler eşlik ediyor.
Kayıp Kız, karısının aniden ortadan kaybolmasından sorumlu tutulan bir adamın hikayesini anlatıyor. Amerika'nın Missouri eyaletlerinden birinde sıcak bir yaz sabahı, Nick ve Amy evliliklerinin beşinci yıl dönümünü kutlamaya hazırlanmaktadır. Fakat o gün Amy aniden ortadan kaybolur. Amy'den uzun süre haber alınamayınca polis, genç kadının ortadan kaybolması ile ilgili Nick'ten şüphelenmeye başlar. Olanlara bir türlü anlam veremeyen Nick'in ise Amy'nin nerede olduğuna dair hiçbir fikri yoktur. Genç adam bu sırada kendisini Amy'nin ailesinin düzenlediği bir yardım operasyonunun içinde piyon olarak bulur. Nick, masum olduğu konusunda ısrar etse de üstündeki şüpheleri tamamen yok edemez. Amy'nin hayatta olup olmadığı ise büyük bir muammadır...
Yapımcılarından birinin güzel oyuncu Reese Witherspoon olduğu filmin yönetmen koltuğunda David Fincher oturuyor. Başrollerde ise Ben Affleck ve Rosamund Pike bulunuyor.
Orta yaşlardaki Lauren ve Jim eşlerinden ayrılmış, çocuklarıyla yaşayan yalnız ebeveynlerdir. Yolları bir nevi görücü usulü buluştuklarında kesişir ve bu kötü geçen buluşma sonrasında bir daha asla görüşmemeye yemin ederler. Ancak kader ikisi için de ağlarını çoktan örmüştür. İkisi de birbirinden habersiz çocuklarıyla yapacakları tatili planlamış ve Afrika'da bir safari tatil köyünde karşı karşıya gelmişlerdir. Daha da ilginç olanıysa bu tatil, birlikte aynı süit odayı paylaşmak durumunda kalacakları bir haftalık bir maceraya dönüşecektir!
Yönetmenliğini Frank Coraci’nin senaristliğini ise Ivan Menchell ve Clare Sera’nın beraber üstlendiği filmin başrollerinde romantik komedi türünün iki ünlü yüzü Adam Sandler ve Drew Barrymore yer alıyor.
Quinn Forte hayatında sahip olunabilecek her şeye sahiptir: güç, zenginlik, onu seven bir kadın ve kendisine hayranlık duyduğu bir kardeş. Ancak Quinn'in dünyası, sadece bir gecede alt üst olur. Yakın çevresinden biri tarafından ihanete uğrar ve bu ihanet sonucunda her şeyini kaybeder. Quinn, tutuklanırken hayatının en karanlık dönemine adım atar. Babasının ölümünden sorumlu tutulan Quinn, kardeşinin de kendisine sırt çevirmesiyle yalnızlaşır. Kardeşi, tüm bu felaketlerin arkasında Quinn'in olduğuna inanmaktadır.
Hapishaneden serbest bırakıldıktan sonra eski hayatını geride bırakıp yeni bir başlangıç yapmayı umut eder, ancak geçmişin gölgeleri onu rahat bırakmaz. Quinn, düşmanlarından korunmaya çalışırken aynı zamanda ihanete uğradığı gerçeğiyle de yüzleşmek zorundadır. Bu süreç, onun güven ve sadakat konularında derin düşüncelere dalmasına sebep olur. Acaba gerçekten en yakınındakiler bile güvenilir mi? Quinn'in bu zorlu yolculuğu, seyircilere aksiyon dolu sahneler ve derin karakter analizleri sunuyor. Film, izleyiciye sadece bir suç hikayesi değil, aynı zamanda bir ihanet, aile bağları ve kişisel yeniden doğuş hikayesi anlatıyor.
Parker yaşadığı kasabada ketum bir adam olarak tanınır. Kapalı kapılar ardında ailesini katı kurallarla idare eder. Fakat ailede annenin ani ölümüyle birlikte, küçük Frank ve kız kardeşler Iris ve Rose'un tüm sorumluluğu ona kalır. Çocuklar kendilerine yüklenen yeni sorumluluklar karşısında, babalarının artan otoritesine itaat etmekten başka seçenek bulamazlar; zira Parker her ne pahasına olursa olsun atalarından gelen bir geleneği de sürdürmeye kararlıdır. Ta ki kasabada kopan büyük bir fırtına Parker'ın sakladığı korkunç sırrın ipuçlarını açığa çıkartıncaya dek...
2010 tarihli Jorge Michel Grau imzalı Meksika yapımı Kan Kokusu filminin yeniden çevrimi olan yapımın yönetmeliğini bu sefer Stake Land ve Mulberry Street filmleriyle tanıdığımız Jim Mickle üstleniyor.
Sam, uzun yıllar sonra tesadüfen okul arkadaşlarıyla karşılaşır. Bu beklenmedik buluşma, Sam'in hayatına nostaljik ve trajikomik olayları bir arada getirir. Eskiden sıkı fıkı olduğu bu grupla yeniden bir araya gelmesi, geçmişin tozlu sayfalarını aralamasına neden olur. İlk başta her şey eski güzel günleri yad etmek gibi görünse de, zamanla işler değişir.
Sam ve arkadaşları, geçmişte kaldıklarını düşündükleri çılgın gençlik günlerine geri dönerler. Ancak bu seferki buluşmaları, sadece masum eğlencelerden ibaret kalmaz. Seks, sigara ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddeler etrafında şekillenen geceler, Sam'in içindeki karanlık yönleri de ortaya çıkarır. Bu durum, onun kişisel düşüşünü ve moral çöküşünü hızlandırırken, izleyiciye de insan psikolojisinin karanlık dehlizlerine bir bakış sunar.
Eski dostlarının bu çılgınca yaşam tarzı, Sam'i adeta bir uçurumun kenarına sürükler. Artık kendini iğrençliğin içinde bulmuş ve çıkış yolu arayan Sam, yine aynı arkadaş grubunun yardımıyla bu zor durumdan kurtulmaya çalışır.
Film, dostluk, pişmanlık ve öz-yıkım arasındaki ince çizgiyi gözler önüne sererken, Sam'in yaşadığı bu dönüşüm, insan ilişkilerinin ve kişisel tercihlerin hayatımızdaki yıkıcı ya da yapıcı rollerini sorgulatır. Bir zamanlar masumca başlayan bir lise arkadaşlığı, nereye varabileceğinin sınırlarını zorlar. Bu süreçte Sam, kendisiyle ve geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalır.
Afganistan'da denizci olarak yaptığı askerlikten sonra Jack Ryan, beladan uzak sakin bir hayat sürmeye başlamıştır. Artık herhangi bir risk almadan huzur içinde yaşamayı prensip edinmiştir. Wall Street'te bir Rus milyarder için mali danışmanlık yapan Jack Ryan, kendini bir anda teröristlerin hazırladığı bir planın içinde bulur. Şimdi yapması gerekense ülkesinin ekonomisini çökertecek olan bu komployu durdurmaktır. Planın sorumlusunu öğrenen Jack'in Moskova'ya gitmesi gerekir. Tek başına halletmeye çalışacağı bu görevde bildiği her şeyi kullanacaktır. Jack görevi tamamlamakta ve bu komplodan canlı çıkmakta kararlıdır. Tom Clancy'nin yarattığı bir roman karakteri olan Jack Ryan'ı Chris Pine canlandırıyor. Senaryoyu ise David Koepp yazmış .
Tolkien'in, Yüzüklerin Efendisi üçlemesinin öncül kitabı olarak da görülen Hobbit'ten, üçlemenin yönetmeni Peter Jackson tarafından sinemaya uyarlanan üç filmlik Hobbit macerasının ilk bölümü olan Hobbit: Beklenmedik Yolculuk/The Hobbit: An Unexpected Journey ile bu sefer Bilbo Baggins'in gençliğine gidiyoruz.
Bilbo huzurlu Hobbit toprakları olan The Shire'da yaşarken bir gün büyücü Gandalf aniden ortaya çıkar ve baş kahramanımız Bilbo kendisini efsanevi savaşçı Thorin tarafından yönetilen 13 cücelik maceracı bir grupta buluverir. Ejder Smaug’dan Erebor’un kayıp Cüce Krallığı’nı geri almak için çıktıkları bu yolculukta çirkin Goblinler, Orklar, öldürücü Warglar, Dev Örümcekler ve Büyücülerle dolu yollardan geçeceklerdir...
Yüzüklerin Efendisi üçlemesinden tanıdığımız Ian McKellen, Cate Blanchett, Ian Holm, Christopher Lee, Hugo Weaving, Elijah Wood, Orlando Bloom ve Andy Serkis'i yeniden seyredeceğimiz filmde onlara Richard Armitage, John Bell, Luke Evans, Ryan Gage, Evangeline Lilly, Bret McKenzie, Graham McTavish, Mike Mizrahi, Jeffrey Thomas ve Aidan Turner gibi kalabalık bir oyuncu kadrosu da eşlik ediyor. Filmin senaryosunda ise yönetmen Peter Jackson'ın yanı sıra Fran Walsh, Philippa Boyens ve Guillermo del Toro'nun imzası var.
Emekli CIA ajanlarının Avrupa'daki düşman avı sürüyor... Eski CIA ajanı Frank Moses emekli olmuştur ve son görevde birlikte çalıştığı arkadaşı Marvin Boggs iddialara göre bu esnada hayatını kaybetmiştir. Bu söylentiler esnasında Frank, kendisinden bir konu hakkında bilgi almaya gelen FBI ajanlarıyla karşılaşır. FBI, yirmi beş yıl önce kullanılan ve o andan itibaren ortadan kaybolan bir nükleer silahla ilgili bilgi toplamaya çalışmaktadır. Nightshade isimli bu görevi araştırmaya ikna olan deneyimli ajanlar, tehlikeli teröristler ve özen ajanlarla mücadele edecekleri bir dünya turuna çıkarlar.
2010 tarihli ve yönetmenliğini Robert Schwentke'nin üstlendiği gişe hiti Red filminin devamı olan yapımda kadroya Bruce Willis ve Mary-Louise Parker'ın yanı sıra Helen Mirren, Anthony Hopkins, Catherine Zeta-Jones ve John Malkovich gibi yıldız isimler eşlik ediyor. Yönetmenliğini Dean Parisot'ın üstlendiği filmin senaryosu ise bu sefer Erich Hoeber ve Jon Hoeber ikilisine ait.