Bir grup yaşları küçük ama zeka seviyeleri çok yüksek bir araya gelmiş çocukların komedi ve macera yüklü hayatlarını anlatan bir film. The Little Rascals Save the Day full hd film izle iyiseyirler diler.
Okul sıralarında başarılı bir öğrenci olan Leigh 29 yaşında, New York'ta ailesinden uzakta bir hayat kurmuştur. Gazeteci olarak çalışan genç kadın, pek çok metyropol insanı gibi aynı dertten muzdariptir: yalnız ve mutsuzdur. Hayatına yeni baştan bir yön vermek için ailesinin yanına, çocukluk kenti Connecticut'a dönmeye karar verir. Bir süreliğine burada kendisini dinlemeye karar veren Leigh iş olaraksa, halka açık bir havuzun can kurtaran kadrosuna baş vurur ve işi alır. Ailesi verdiği tüm bu kararlara şaşırsa da, Leigh hem başkalarının hem de kendi hayatını 'kurtarmaya' kararlıdır... Yönetmenliğini ve senaristliğini televizyondan sonra sinemada ilk uzun metrajlı işine imza atan Liz W. Garcia'nın üstlendiği yapımın başrolünde Kristen Bell yer alıyor.
Genç bir adam olan James Reed, istemese de Amerikan Deniz Birlikleri’nden ayrılmak zorunda kalır. Bu durumun ardından ailesine yardımcı olmak için, ona çok da uzak olmayan mesleğine geri döner. Yarı askeri bir organizasyona katılan James, gizemli bir tehdidi araştırmak için seçkin bir ekip ile Polonya’ya gider. Verilen görevi yerine getirmeye çalışan Reed, bir anda kendisini yalnız ve Doğu Avrupa’nın ortasında ele geçirilmiş halde bulur. Hayatta kalmak için savaşan Reed, kendisine ihanet edenlerin bunu yapmasındaki nedenleri ortaya çıkarmak için çabalar.
En iyi olduğu alanda artık işi bırakmış olup da tecrübesine ihtiyaç duyulan olmak. Mark Wahlberg, bir zamanların ün salmış kusursuz nişancılarındadır. Bu işleri bırakmış olmasına rağmen bir gün önemli bir son görev için kendisinden destek istenir. Mark, bu işi kabul ettiğinde kısa sürede görevin altında yatan esas hedefi kavrayacaktır. Kendisine görevi verenlerin esas amacı Amerikan Başkanı’na bir süikast düzenlemektir. Bu şartlar altında Mark’ın misyonu tamamen değişir. Onun amacı artık bu komplonun sırlarını çözmek ve Başkan’ı başına geleceklerden yana korumaktır. Film, Point of Impact adlı romandan uyarlanmıştır.
Krakozhia isimli bir ülkenin vatandaşı olan Viktor Navorski, JFK hava limanına giriş yaptığı an pasaportunun geçersiz olması nedeniyle Amerika'ya girme hakkını kaybeder. Ülkesine geri dönmek zorunda kalan talihsiz adam bu esnada havaalanında televizyonda yayınlanan haber bültenindeki bir habere takılır. Ülkesi Krakozhia'da sivil savaş çıkmıştır ve ABD artık ülkesini resmi olarak tanımamaktadır. Bu nedenle ABD karasularına giremeyen adam, aynı sebepten ötürü kendi ülkesine de dönememektedir. Pasaport ve kimliği geçersiz olan Viktor'un yapabileceği tek şey dilini bile bilmediği bu ülkenin havaalanında yaşamayı öğrenmek olacaktır.
Yönetmenliğini Steven Spielberg’ün yaptığı film, ilgi çekici bir öyküye sahip bir politik komedi.
Stu Shepard, yolda yürürken bile asistanının yardımıyla iş bağlantıları yapan, bir saniye bile boş vakti olmayan parlak bir reklamcıdır. Sadece özel görüşmelerini belirlediği bir telefon kulübesinden yapmaktadır. Bir gün her zamanki gibi özel görüşmesini yaptıktan sonra kulübeden çıkarken telefon çalmaya başlar.
Shepard, telefon kulübesine girip telefonu kaldırdıktan sonra bulunduğu yerde kalakalır. New York camın önünde akmaya devam etse de, o telefonu kapatamadığı için kulübeden dışarı çıkamaz.
Kulübeyi hedef alan bir seri katil, adamı kontrol etmeye başlar. Silahın kırmızı ışığını alnında hisseden Shepard, bütün emirleri yerine getirecektir. Polis de etrafı sarmaya başlamıştır. Ve bir tanesi bu olayı bitirmeye kararlıdır..!
Telefon Kulübesi özellikle senaryosu ile dikkat çeken, son derece başarılı bir gerilim filmi.
Genç dahi Yang Luchan'ın dövüş sanatlarına olan merakı, yasaklı sırları öğrenmek için kendisini Chen Köyü'ne götürür. Ancak ne yazık ki köy, bir süre sonra güçlü ve tehditkar bir tabur olan Steampunk askerlerin hedefi olur. Köylüler, yaşam alanlarını korumak adına, Tai Chi bilgisine sahip bu garip yabancıya güvenmek zorunda olduklarını anlarlar.
Chen Köyü, efsanevi bir yerdir ve burada her birey, dövüş sanatı ustasıdır. Tai Chi'nin öğretileri, köy sakinlerinin günlük hayatlarının her anına nüfuz etmiştir. Yang, bu bilgeliği elde etmek için köye gelir ancak yabancılara bu gizli bilgileri aktarmak köylülere yasaktır.
Durum, gizemli bir adamın buharlı bir makine ile köye gelip, köyün ortasından geçecek bir demiryolu inşa etme planını açıklamasıyla karmaşık bir hal alır. Köylüler, Yang'ın gizli bir planı olabileceğini düşünerek, bu durumda ona güvenmekten başka çaresiz kalırlar.
Aksiyon dolu Tai Chi 0, efsanevi yönetmen Sammo Hung tarafından yönetilmiştir ve nefes kesici dövüş sahneleri ile doludur. Bu sahneler, izlerken adeta koltuğunuzda zıplamanıza neden olacak. Film, dövüş sanatlarına ilgi duyan herkesin mutlaka izlemesi gereken türden. Kendinizi bu gizemli ve heyecanlı hikayeye bırakın, eminim ki pişman olmayacaksınız.
Hollywood'un en yaratıcı yönetmenlerinden (“Watchmen”, “300”) sahip Zack Snyder’ın elinden çıkan 'Sucker Punch', video klip estetiğindeki stilize görsel atmosferi ve genç oyuncu kadrosuyla öne çıkıyor. Genç bir kızın hayatın acı gerçeklerinden kaçıp, müzik yoluyla özgürleşmesini destansı bir öyküyle perdeye yansıtan bu askiyon-gerilim filmi, zaman ve mekanın birbirine girdiği macera dolu öyküsüyle zihinsel bir labirenti andırıyor.
Annesinin ölümüyle zorla bir akıl hastenesine kapatılan Babydoll burada hayata daha da tutunur. Cesur kız, burada özgürlüğü için savaşmaya başlar. Kaçmak için kendi gibi düşünen dört kız arkadaşını -Dobra Rocket (Jena Malone), Şehirli Blondie (Vanessa Hudgens), Şiddetle Sadık Amber (Jamie Chung) ve İsteksiz Sweet Pea (Abbie Cornish)- daha örgütleyen Babydoll, kendilerine baskı içinde tutup işkence eden yöneticilerin ellerinden kaçmaya çalışır.
Başta samuray kılıçları, ejderhalar, naziler olmak üzere pek çok fantastik öğeyle süslenmiş maceralara giren kahramanlarımızi hayatta kalabilmek için neleri feda etmelerine karar vermek zorunda kalırlar. Sonunda özgürlüğün olduğu bu tehlikeli maceranın bedeli ise, ölümdür.
Will Montgomery hapishaneden yeni tahliye olmuş eski bir hırsızdır. 10 milyon dolarlık bir soygun gerçekleştirmiş ama yakalanmıştır. Soyduğu kokain kaçakçısı mafya ise şimdi uğradıkları zarara karşılık kızını kaçırmıştır. Adamların istediği parayı bulması içinse sadece 12 saati vardır. Sevgilisi ile New York'ta bu kadar çok parayı bulmanın yollarını arayan Will'in tek çaresi, özgürlüğünü tehlikeye atıp, eski hırsızlık deneyiminden yararlanmaktır.
Yönetmenliğini Simon West'in üstlendiği yapımın senaryosu David Guggenheim'a ait. Fİlmin başrolünde Nicolas Cage yer alırken, kadroda kendisine Malin Akerman, Josh Lucas, Danny Huston ve Malin Akerman eşlik ediyor.
Atılgan gemisi mürettebatıyla dünyaya geri çağrılır. Ama karşılaştıkları manzara, çok güçlü bir terör örgütünün donanmalarını ve ona bağlı olan her şeyi yerle bir ettiği bir faciadır. Kaptan Kirk'ün bitirmesi gereken şahsi bir kavgası vardır ve bu tek kişilik kitle imha silahını bulmak için aramaya koyulur. Hayatta kalmak ile ölüme teslim olmak arasında mekik dokuyan kahramanlar, bu macerada aşk, dostluk ve fedakarlıklar sınavlarından geçeceklerdir. Kirk tek ailesi olarak nitelendirdiği müretebatı için fedakarlığın anlamını yeniden sorgulayacaktır.
Bilim-kurgu, aksiyon ve dramı harmanladığı yapımlarla 2000'li yılların en sevilen yönetmen-yapımcıları arasına giren J.J. Abrams, seyirciyi kendi imzasını taşıyan ikinci Star Trek macerasına götürüyor. Filmin senaryosunda Roberto Orci, Alex Kurtzman ve Damon Lindelof'un imzası bulunurken Chris Pine, Zachary Quinto, Benedict Cumberbatch ve Zoe Saldana kadronun öne çıkan isimleri arasında.