Güçlü ve alışılmadık yöntemleriyle tanınan eski Antigang efsanesi Niels Cartier, yanlış giden ve karısının ölümüne yol açan müdahalenin ardından polisten ayrıldı. Onun ölümünden sorumlu olan banka soyguncusu çetesi sekiz yıl sonra yeniden ortaya çıktığında, Niels intikam almak için kimsenin yoluna çıkmasına izin vermez. Bu, 14 yaşındaki huysuz kızıyla patlayıcı bir ikili oluşturmak anlamına gelse bile.
Anneler Günü yaklaşırken birbirinde farklı kişiler ve kuşaklar, kendi hayatlarıyla ilgili değişik süreçlerden geçmektedir. Kısa süre önce boşanmış 2 çocuk annesi Sandy (Jennifer Aniston), eşinin kendisinden çok daha genç bir kadınla evlenmesiyle de ayrıca sarsılmıştır. Bradley (Jason Sudeikis) 16 yaşındaki kızına hem babalık hem de annelik yapmanın zorluklarıyla karşılaşırken, ünlü bir yazar olan Miranda (Julia Roberts) tüm başarısına rağmen kızı Kristin'i (Britt Robertson) daha bebekken evlatlık vermek zorunda kaldığı gerçeğiyle yaşamaktadır. Kristin ise evlilik arifesinde annesini bulmaya karar verir. Ailesiyle arası çok iyi olmayan Jessie (Kate Hudson) ise bunu düzeltmesi gerektiğini yavaş yavaş kabul etmeye başlar. Bütün bu hayatlar Anneler Günü'nde bir şekilde birbirine bağlanacaktır. Film, Garry Marshall'ın önceki 2 filmi Sevgililer Günü ve Yılbaşı Gecesi gibi özel bir günde kesişen yollar konseptini ele alıyor.
Peter, ailesiyle birlikte küçük bir kasabada yaşayan sekiz yaşındaki bir çocuktur. Yatak odasının duvarlarında gizemli sesler duymaya başlayan Peter, bu durumu ailesiyle paylaşır. Ancak ailesi duyduyu seslerin Peter’in hayal gücünün ürünü olduğunu söyler. Korkusu yoğunlaştıkça Peter, ailesinin ondan korkunç bir sır sakladığına inanmaya başlar.
Sinema sektörünün son dönemdeki en dikkat çekici yapımlarından birisi olan Ormana Hoşgeldiniz, izleyicilere soluk soluğa bir macera vaat ediyor. Filmin ana karakteri olan Eliott, saf ve genç bir maceraperesttir. Bu macera dolu hikayede, Guyana'ya gizemli ve saklı Otopisleri aramaya giden Eliott'ın hikayesine tanık oluyoruz. Ancak hızla anlaşılmaktadır ki, Otopisler asla "asil vahşiler" değillerdir.
Bunun yerine, onlar ormanın gangsterleri, korkusuz Albertine tarafından yönetilen bir topluluktur. Film, izleyicileri Eliott'ın bu eşsiz yolculuğunun hemen ortasına, tehlikeli ve bilinmeyen bir dünyaya götürüyor. Bu dünyada, hayatta kalmak için sıkı bir mücadele gereklidir ve bir yanılgı, kahramanımızı hayal kırıklığına uğratabilir.
Ormana Hoşgeldiniz, ormanda geçen bir macera filmi olmasının ötesinde, aynı zamanda insanoğlunun doğa ile olan karmaşık ilişkisine de ışık tutuyor. Yönetmen, karakterlerin derinliklerini incelemeyi ve kendi içlerindeki "vahşi" yönleri ortaya çıkarmayı başarıyor.
Oregon, tek bir gün içinde yaşanan olayları konu ediyor. Hayatlarını Bodrum'da geçiren Gaye ve Hakan, yakın arkadaşlarına bir müzik kaseti teslim etmek için İstanbul'a gider. Ancak İstanbul'a gitmeleriyle kendilerini beklenmedik olayların içinde bulurlar. Başlarına gelen olayların ardından Gaye ve Hakan'ın kaseti arkadaşlarına teslim etmesi pek de kolay olmaz.
Amerikalı fizikçi Julius Robert Oppenheimer'ın hayatına odaklanılan filmde, Julius Robert Oppenheimer’ın, İkinci Dünya Savaşı sırasında atom bombasının geliştirilme sürecindeki rolü gözler önüne seriliyor. Fizikçi Julius Robert Oppenheimer'a 2. Dünya Savaşı sırasında Manhattan Projesi'nin bilimsel liderliği verildiğinde, o ve eşi Kitty, Oppenheimer'ın çalışmasının sadece kendi hayatları üzerinde değil, tüm dünya üzerinde bu kadar etki edeceğini hayal edemezdi. Ancak ölümcül icadının Hiroşima ve Nagazaki'de kullanılacak olması, Oppenheimer'ın kendisini projeden uzaklaştırmasına neden olur. Savaş sona ermek üzereyken, Lewis Strauss'un ortak kurduğu ABD Atom Enerjisi Ajansı'nın danışmanı olan Robert Oppenheimer, nükleer enerjinin uluslararası kontrolüne ve nükleer silahlanma yarışına karşı olduğunu savunur ve bu nedenle ABD tarafından hedef haline gelir.
Ergenlik dönemindeki Jeanne Reichenbach, 1930'larda Fransız Halk Cephesi hükümetini yönetmiş olan Sosyalist başbakan Leon Blum'a aşık oldu. Almanların istilası sonrasında o, Buchenwald kampında olduğu için hayatını riske atarak onu bulmaya çalışıyor.
Jeanne'in duygusal bağı, Leon Blum ile olan geçmişe dayanıyor. Genç kız, Blum'un liderlik ettiği popüler bir hükümet döneminde büyüdü ve onun idealleriyle yüreğinden etkilendi. Bu nedenle, Almanların Fransa'yı işgal ettiği korkunç dönemde, Jeanne hala Blum'a olan aşkını koruyor ve onu bulmak için her türlü tehlikeye göğüs germeye hazır.
Buchenwald kampı, Nazi Almanya'sının vahşi ve barbarca yönetiminden biri olarak bilinir. Jeanne, bu kampa girmek için büyük bir risk alıyor, çünkü Almanlar tarafından tutuklanma ve hatta öldürülme ihtimali vardır. Ancak Jeanne'in aşkı, onu cesaretlendiriyor ve onun için her türlü tehlikeyi göze almasını sağlıyor.
Bu belgesel, Avustralya'nın ilk drill rap yıldızlarının göz kamaştırıcı yükselişini takip ediyor. Her ne kadar polis onların performanslarına engel olmaya çalışsa da, bu gençlerin korkusuzca ve başkaldırıyla karşı koyuşuna tanıklık edeceksiniz. Onları ilk kez yeraltı dünyasına adım attıkları andan itibaren izleyeceğiz. Bu genç yeteneklerin, sokakların acımasızlığına rağmen nasıl kendi tarzlarını oluşturduklarını ve kültürel kimliklerini nasıl güçlendirip, kitlelerin beğenisini kazandıklarını göreceksiniz. Aynı zamanda, onların karşılaştığı engeller, çıktıkları zorlu yol ve bu yolu nasıl bir başarı hikayesine dönüştürdüklerini de öğreneceksiniz. Bu belgesel, müzik dünyasının zorluklarına rağmen sanatını yaşatma konusunda kararlı olan genç rapçilerin hikayesine ışık tutuyor. Sadece Avustralya'nın değil, küresel müzik sahnesinin de yükselen yıldızları olan bu drill rap sanatçılarına dair bir bakış açısı sunan bu belgesel, hayranları ve müzikseverler için kesinlikle kaçırılmaması gereken bir yapım.
One Ranger, tehlikeli bir teröristin izini sürmek ve Londra'ya saldırmasını engellemek için İngiliz İstihbaratı tarafından işe alınan Teksas Korucusu Jane'in hikayesini konu ediyor.
Sindirella ile birlikte kraliyet balosunda bulunan Kırmızı Başlıklı Kız kendini bir gizemin içinde bulur. Acaba gece yarısı olmadan bu vakayı çözebilecek midir?