İkinci Dünya Savaşının tüm vahşetiyle devam ettiği dönemde oldukları şehir Hitler'in hava kuvvetleri tarafından bombalanmaya başlar. Bardaki herkesi sığınağa toplamak zorunda kalırlar. Hava saldırısının bitmesini beklerken kitabın el yazmasını ve haklarını satın almak isteyen Çinli kalp krizi geçirir ve ölür. Fakat o an ölen tek kişi o değildir. İkisinin de zehirlenerek öldürüldüğünü fark ettiklerinde maceramız başlar. İngiliz aksanlarının havada uçuştuğu bar sığınağında bir katil vardır. Katilin amacının Agatha'nın yazdığı yeni romanı almak olduğunu öğrendiklerinde ise zamanları tükenmektedir çünkü iki kişi daha öldürülmüştür. Çok parlak bir zekaya sahip olmayan polis memuru pek yardım edemediği için Agatha'nın zekasına güvenmek zorundadırlar. Bakalım Agatha kitabını vermeden ve daha çok insan ölmeden katil yakalanacakmı?
Başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere birçok farklı hükümet tarafından aranan bilgisayar korsanı Jake De Long, Lüksemburg’ da terk edilmiş durumdaki bir depoda saklanmakta ve yakında açılışını yapacağı gizli internet sitesi üzerinde çalışmaktadır. Bu sırada; polis güçleri saklandığı yeri tespit etmeyi başarabilmiştir. Bu yüzden Kanada’ya geri dönmeye çalışan Jake, bu isteğini gerçekleştirir. Dört kişilik bir ekip kurar ve tanınmış iş adamı ve kadınlardan oluşan 4 kişiyi tüm dünyaya ve halka açık bir şekilde kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmaya çalışır. Dört kişiyi kaçırmayı başaran Jake, artık sitesi üzerinden tüm dünyaya canlı yayın yapabilecek ve onların çevreye verdiği zararları ortaya dökebilecektir. Artık Jake, çevreyi ve insanların haklarını korumak için yasaların yapamadığını ya da yapmadığını yapma isteğini gerçekleştirmeye başlar. Karşısında ise milyar dolarlık şirketler bulunmaktadır.
Go Fast, 2008 yapımı Fransız aksiyon filmidir. Marek Belghazi bir BRI polisidir. Bir hırsız çetesinin içine sızdığı bir operasyon sırasında, kaçmayı başarır ve diğerlerini kaçtığına inandırır. Üstü Jean-Dominique Paoli, Clichy-sous-Bois'deki liderleri Martinez ve N'Diaye olan uyuşturucu kaçakçıları ağını çökertmek için kanıt toplamaktan sorumlu olduklarını açıklar. Marek uyum içinde kalırken, Paoli de dahil olmak üzere dört polis, şehirdeki bir apartman dairesinde saklanır. Sohbetleri videoya kaydederler ve büyük bir uyuşturucu konvoyunun gelişini videoya çekmeyi başarırlar. Gözcüler tarafından fark edilirler ve Martinez tarafından öldürülürler. Marek kimin suçlu olduğunu bilmektedir ve bir polis operasyonu sırasında Martinez'i durdurur ancak N'Diaye kaçarak Marek onu takip eder, fakat N'Diaye lağımlardan geçerek yüzme bilmeyen Marek'i engeller. Kanıt yetersizliğinden, Martinez serbest bırakılır. O, uluslar ötesi bir narkotik ağındaki bir ajan olarak sızmasını isteyen Paris'teki, DEA temsilcisinin talebi üzerine amiri tarafından RAID'in kalbine transfer edilir. Marek, RAID konusunda kapsamlı bir eğitimden geçer ve yüzmeyi öğrenir. Slimane Bensaïd takma adı altında Marek, Langlois kardeşler tarafından yönetilen uyuşturucu kaçakçıları ağına sızar, büyük miktarlarda esrar ve kokain aramak için Malaga'da, İspanya'ya ve ardından Fas'a gider. Ağda başka bir gizli ajanın olduğunu bilmektedir ama kimliğini bilmemektedir. Yolculuk sırasında Saïd (Wilfrid Langlois'in ona yeterince para ödemediğine inanan Langlois çetesinin eski bir üyesi) ve suç ortağının pusuya düşmesiyle Saïd'i öldürerek kaçarlar…
İki kafadar Rick ve Fred uzun süredir evlidirler. Eşlerini sevmektedirler ama diğer bazı erkekler gibi karşılarına çıkan kadınlara bakmaktan da kendilerini alamazlar.Alışkanlık hâline gelen bu göz banyolarından bıkan eşleri evliliklerini tekrar canlandırmak için cesurca bir hamleye başvurur ve kocalarına "açık çek" verirler: İki erkek bir hafta boyunca sorgusuz sualsiz istediklerini yapabileceklerdir. Kaçırdıklarını sandıkları şey her neyse görmek, ya da bu arayışa sonsuza dek son vermek için yedi günleri vardır.Farrelly kardeşlerin yeni komedisi "Hall Pass / Açık Çek"in başrollerini Rick rolündeki Owen Wilson ile Fred rolündeki Jason Sudeikis paylaşıyor. Rick'in karısı Maggie'yi Jenna Fischer, iki erkeğin eski ve müzmin bekar arkadaşları Coakley'yi Richard Jenkins, Fred’in karısı Grace'i ise Christina Applegate canlandırıyor.
A Deadly Place; Hailey, babasının ölümü üzerine küçükken yaşadığı evine geri dönmesine odaklanıyor. Bu yerle ilgili kötü anıları olan genç kadın, her adımda tedirgin ve huzursuzdur. Babası ile anıları istemsizce gün yüzüne çıkmakta ve Hailey’i daha da mutsuz etmektedir. Çat kapı çıkıp gelen komşunun oğlu Ben, Hailey ile geçmiş yıllardan konuşur ama iki genç de olayları farklı hatırlamaktadır. Ben, küçükken Hailey'e kötü davranmıştır. Hatta bir gün küçük kız gölde yüzerken Ben, onun kafasına bir taş atmış ve yara izi bırakmıştır. Ama genç adam bütün bunları zar zor hatırlamaktadır. İkili babalarından ve onların sakladıkları alkol şişelerinden bahsederler. Ben, gitmeden Hailey’i akşam yemeğine davet eder. Hailey istemeyerek de olsa daveti kabul eder ve akşam olunca Ben'in evine gider. Akşam yemeğinde, Ben ve babası kaybettikleri Tressa’nın doğum gününü kutlamaktadırlar. Bu huzursuz ve ürkütücü yemek, Hailey’nin evde yaptığı keşiflerle daha da korkunç hale gelir. Ben ve babası Hailey’nin her adımını takip etmektedir ve aslında kötü planları vardır. Gece ilerledikçe bu planlar ortaya çıkar ve bir kedi fare oyunu başlar. Geçmişteki sırların ortaya döküldüğü ve gerçeklerin hiç de sanıldığı gibi olmadığını sakin bir tempoyla anlatan film, gerilim sevenler için ideal. Baş rolünden Cassandra Ebner’in, Hailey rolüne hayat verdiği, J.R. Giurissevich’in yönemenliğini yaptığı bu film, korkutucu orman atmosferi ile de etkiliyor.
Toprak ağası Yüce Lord Hidetora Ichimonji, kenara çekilmeye ve hükümdarlığını üç oğlu Taro, Jiro ve Saburo arasında paylaştırmaya karar verince tek istediği kalan senelerini, oğullarının şatolarında saygın bir misafir olarak geçirmektir. İki oğlu babalarını övgüye boğarken üçüncü oğul babasını uyarmaya çalışmaktadır; üç kardeş asla bir arada hareket edemeyecektir ve iktidar hırsı onları bölecektir. Lord Hidetora en genç oğlunun uyarısıyla kızgınlıktan deliye döner ve babası tarafından sürülür. Ancak tıpkı oğlunun uyardığı gibi, kısa süre içerisinde diğer iki oğlu, babalarının elinden, ünvanı da dahil her şeyi almak üzere planlar yapmaya başlayacaktır.
Birlikte tatil yapan dört genç kız, bu tatilin çok eğlenceli geçeceğinden çok emindir. Mükemmel tatilleri için planları ise harabe olmuş bir su altı şehrine dalış düzenleyerek derinlikleri keşfe çıkmaktır. Gençlerin farkında olmadığı şey ise dalışlarını su altı mağalarından oluşan klostrofobik bir labirentte geçirecekleri ve dünyadaki en tehlikeli köpek balığı türlerinin bölgesine girdikleridir. Mükemmel tatil planları hayat mücadelesine dönüşen gençler, sudan çıkmanın ve avcı köpek balıklarını atlatmanın bir yolunu bulmak zorundadır..
Filmde bir İsrail komandosu, başka bir deyişle kalifiye bir mossad ajanını canlandıran Zohan (Adam Sandler) aksanı ve enterasan saç tarzıyla karikatürize edilmiş bir kahramana hayat veriyor. Kurşunların havada uçuştuğu bir İsrail askeri, komando eğitimi almış, her türlü silahı kullanacak yetkinlikte, yükseklerden atlayıp sıçrayacak kadar da hünerli.Operasyondan operasyona koşturan kahramanımız günün birinde asıl isteğinin saç kesmek olduğunun farkına varıyor ve kendini ölmüş gibi gösterip, soluğu New York’ta alıyor. Saç stilisti olarak kendine müşteri bulmakta zorlanmıyor ama sorunlar da peşini bırakmıyor.
Sean Durkin'in yazıp yönettiği The Nest, bir girişimci olan Rory'nin, Amerikalı eşi ve çocuklarını kendi anavatanı İngilitere'ye dönmeye ikna etmesini ve ailenin burada yeni bir başlangıç yapmaya çalıştığı sırada yaşananları anlatıyor. Rory, son derece hırslı bir girişimcidir. Amerikalı eşini ve çocuklarını banliyödeki rahat yaşamlarından ayrılarak kendi anavatanı İngiltere’ye taşınmaya ikna eder. Burada bir fırsat yakalayan Rory, eski firmasına katılır ve muhteşem bir malikane kiralar. Kısa bir süre sonra bu çekici yeni başlangıcın ve evliliklerinin altında yatan nahoş sırlar ortaya çıkacaktır.
Kate’in hayatı, sürekli olarak nasıl büyük bir balerin olacağı hayalini kendisine aşılamış babası (Trystan Pütter) tarafından baskılanarak ve sürekli büyük eğitmenler tarafından sıkı çalışma prensipleriyle eğitilerek geçmiştir. Baleyi seviyor olmasına ve bu konuda büyük bir yeteneğe sahip olmasına rağmen, Kate bu dansı yüreğinin derinliklerinde sadece babası için ve yıllardır çalışıyor olduğu için yapıyordur.